Granit ve Gökkuşağı
Virginia Woolf
Woolf’un edebiyat, sanat ve biyografi üstüne yazılarından oluşan titiz ve derli toplu bir seçki.
Yazarın ölümünden sonra kocası Leonard Woolf tarafından hazırlanan Granit ve Gökkuşağı, genç yaşlardan itibaren birçok deneme kaleme alan Virginia Woolf’un külliyatından seçilmiş edebiyat ve biyografi yazılarından oluşuyor. Woolf’un George Meredith’ten Henry James’e, Henrik Ibsen’den Edgar Allen Poe’ya, Walt Whitman’dan Fanny Burney’e birçok yazarın hayatları ve kurmaca eserlerine dair yorumlarını; kadınlar ve kurmaca, coşkulu düzyazı, romanda doğaüstü, Gotik romans gibi başlıklardaki yaratıcı fikirlerini bir bütünlük içinde sunan Granit ve Gökkuşağı, büyük yazarın merakları, arayışları, sanat ve gerçeklik anlayışını geniş bir yelpazede ortaya koyuyor.
“Virginia Woolf’un dehasının düzyazılarına da yansıyan çok güçlü bir tarafı vardır.”
DAVID DAICHES
Kitabın Adı: Granit ve Gökkuşağı
Orijinal Adı: Granite and Rainbow
ISBN 9789750536267
Dizi İletişim Klasikleri – 208
Alan Çağdaş Dünya Edebiyatı
Sayfa 283 sayfa
En 130 mm
Boy 195 mm
Perakende Satış Fiyatı: 142,00 TL
Baskı 2. basım 1. baskı – Mart 2024
Yazar Virginia Woolf
Çeviren İlknur Güzel
Dizi Yayın Yönetmeni: Murat Belge
Yayına Hazırlayan: Necdet Dümelli, Güneş Akkor, Barış Özkul
Önsöz: Necdet Dümelli
Kapak: Suat Aysu
Düzelti: Nebiye Çavuş
Virginia Woolf
Adeline Virginia Stephen ismiyle 25 Ocak 1882’de dünyaya geldi. Annesi Julia J. Duckworth yayıncı bir aileden geliyordu; babası Leslie Stephen ise edebiyat eleştirmeniydi ve Henry James, George Eliot gibi yazarların ahbabıydı. Hyde Park Gate’teki evde doğdu, büyüdü ve eğitim gördü. Erken yaştan itibaren babasına çok bağlıydı; aynı yakınlığa sahip olmadığı annesini küçüklüğünde kaybetti. Babası birkaç yıl sonra, 1904’te öldüğünde, kardeşleriyle birlikte Bloomsbury’de bir eve taşındılar. Ressam ablası Vanessa, edebiyat ve sanat eleştirmeni Clive Bell’le evlendi. Taşındıkları ev, Bloomsbury Grubu’nun faaliyet merkezi haline geldi. Virginia, 1905’ten itibaren edebiyat eleştirileri yazmaya başladı. Vanessa ve Violet Dickinson’la birlikte Yunanistan’a gittiğinde, çantasında Homeros’un Odysseia’sını taşıyordu. 1912’de, Seylon’daki (Sri Lanka) vazifesinden yeni dönmüş siyasi teorisyen Leonard Woolf’la evlendi. Bloomsbury Grubu’ndakilerin çoğu gibi, Leonard Woolf da vicdani retçiydi ve Birinci Dünya Savaşı’na katılmadı. 1915’te ilk romanı Dışa Yolculuk yayımlandı. 1917’de Leonard’la Hogarth Press’i kurdular; kendisi ve çevresindekilerce yazılan eserlerin yanı sıra, Joyce’un Ulysses’inin ilk birkaç bölümünü de 1919’da yayımladılar. İkinci romanı Gece ve Gündüz aynı yıl yayımlandı. 1922’de yayımlanan üçüncü romanı Jacob’ın Odası’nda, genç yaşta ölen kardeşi Thoby’nin hayatını hikâyeleştirdi. Mrs. Dalloway (1925) ve Deniz Feneri (1927) gibi romanlarıyla özgün üslubunda ustalığa erişti ve İngiliz modernist edebiyatın önde gelen isimlerinden biri haline geldi. Erken yaştan itibaren faaliyet gösterdiği cinsiyet eşitliği ve medeni haklar meselesine, Cambridge’te verdiği bir dizi dersten derlediği ve feminist yazının köşe taşlarından biri olan Kendine Ait Bir Oda (1929) ile döndü. Bloomsbury Grubu’ndakilerin çoğu gibi Woolf da özgür cinselliğe inanıyordu; yazar Vita Sackville-West’le uzun süreli bir ilişkisi oldu. Vita, 1928 tarihli kurmaca biyografisi Orlando’nun kahramanına ilham kaynağı olmuştur. Merkezinde bulunduğu Bloomsbury Grubu’nun iki savaş arası İngiltere’sinin entelektüel hayatına muazzam bir katkısı olmuştur; E.M. Forster, Lytton Strachey gibi yazarların yanı sıra ablası Vanessa Bell ve Roger Fry gibi ressamlar, filozof G.E. Moore ve ekonomist Maynard Keynes de bu gruba mensuptu. 1930’lardan itibaren Avrupa’da yükselen faşizm, grubun faaliyetlerini sekteye uğrattı. Olgunluk dönemi eseri Dalgalar (1931) altı karakterin çocukluktan yaşlılığa hayatlarını izleyen, manzum öğeler taşıyan bir romandır. Bunu Elizabeth Browning’in köpeğinin biyografisi Flush (1933) ve Yıllar (1937) izledi. Üç Gine’de (1938) faşizme karşı düşüncelerini gizlemeden yazdı. İkinci Dünya Savaşı’nda Londra’ya düşen bombalar evini yok etti. Virginia Woolf ömrü boyunca fiziksel hastalıklar, ağır baş ağrıları, krizler ve bunalımlarla mücadele etmiştir; bu iç hesaplaşmaları eserlerini derinleştirmiş, renklendirmiştir. Girdiği son bunalımdan ise çıkamadı; 28 Mart 1941’de, paltosunun ceplerini çakıl taşlarıyla doldurarak Sussex’teki evinin yakınlarındaki Ouse Nehri’nde intihar etti. Woolf’un ölü bedeni intiharından iki hafta sonra bulundu; Leonard onun küllerini Monk’s House’taki bir karaağacın altına gömdü. Virginia Woolf, ardında muazzam bir yaşam enerjisiyle, insaniyetle, ince bir gözlem ve mizah duygusuyla yüklediği eserler bırakmıştır.
Boğaziçi’nde Balık
Gündüz Vassaf
Gündüz Vassaf, ustalıklı kalemiyle binlerce yıldır gelip geçen medeniyetleri, hükümdarları, devletleri, insanları seyreden Boğaz’ın balıklarını anlatıyor bu kez. Boğaziçi’nde Balık’taki kâh eğlenceli kâh hüzünlü, kâh şiirli kâh mitolojik öykülerde gerçek ve kurmaca iç içe geçip okuru hem zamaniçi hem zamandışı bir serüvene davet ediyor.
“İstanbul yıllardır bir simge arayışında. Bunun için reklam şirketlerine bile sipariş veriyor günümüzün aklıevvel politikacıları. Lale mi olsun, Kız Kulesi mi? Boğaz Köprüsü mü? Sultanahmet ya da Süleymaniye gibi camiler, Topkapı gibi saraylar ve Ayasofya var aday olarak. Olanlarla yetinmeyip çılgın projeleriyle şehre damga vurmak isteyenler de var. Oysa şehir neredeyse kurulur kurulmaz simgesiyle buluşmuş. Onu sikkelerine basmış…”
Gündüz Vassaf, ustalıklı kalemiyle binlerce yıldır gelip geçen medeniyetleri, hükümdarları, devletleri, insanları seyreden Boğaz’ın balıklarını anlatıyor bu kez. Boğaziçi’nde Balık’taki kâh eğlenceli kâh hüzünlü, kâh şiirli kâh mitolojik öykülerde gerçek ve kurmaca iç içe geçip okuru hem zamaniçi hem zamandışı bir serüvene davet ediyor.
Resimler, çizimler eşliğinde Boğaz’ın enginliklerine ve derinliklerine düşsel bir yolculuk…
Kitabın Adı: Boğaziçi’nde Balık
ISBN 9789750536441
Kapak: Anonim, Fatih Albümü’nden, yak. 15. yüzyıl, Topkapı Sarayı Müzesi Kitaplığı, H2160, ayrıntı.
Dizi: Türkçe Edebiyat – 609
Alan: Çağdaş Türkiye Edebiyatı
Sayfa: 197 sayfa
En: 130 mm
Boy: 195 mm
Perakende Satış Fiyatı: 210,00 TL
Baskı: 1. baskı – Nisan 2024
Yazar: Gündüz Vassaf
Editör: Kıvanç Koçak
Kitap Tasarımı: Ersu Pekin
Vinyetler: Ersu Pekin
Kapak: Suat Aysu
Uygulama: Hüsnü Abbas
Düzelti: Oben Üçke
Gündüz Vassaf
GÜNDÜZ VASSAF liseyi Robert Kolej’de tamamladıktan sonra aldığı futbol bursuyla psikoloji eğitimi gördüğü George Washington Üniversitesi’nden mezun oldu. Gençliğinde ABD’de akıl hastanesi gardiyanlığından TRT’de radyo spikerliğine kadar çeşitli işlerde çalıştı. Hacettepe Üniversitesi’nden psikoloji doktorasını aldıktan sonra, uzun süre Ankara Üniversitesi Mediko-Sosyal Merkezi’nde öğrencilere psikolojik danışmanlık yaptı. Sonradan pişman olacağı, Türkiye’nin ilk zekâ testini geliştirdi. Uzun yıllar bu testlerin bir tür zekâ katliamı olduğuna dikkat çekti. Uluslararası Psikologlar Konseyi yönetim kurulu üyeliğine seçildi, Union of Psychological Science Barış Komitesi kurucu üyesi oldu, American Psychological Association’ın toplum psikolojisi bölümünün Avrupa ve Ortadoğu koordinatörlüğünde görev aldı. 12 Eylül askerî darbesinden sonra öğretim üyeliği yaptığı Boğaziçi Üniversitesi’nden istifa etti. Türkiye’de Psikologlar Derneği’nin kurucu üyelerinden olmasının yanı sıra 12 Eylül’e kadar Uluslararası Af Örgütü’nün İstanbul Şubesi başkanlığında, Tüm Öğretim Üyeleri Derneği (TÜMÖD) yönetim kurulunda yer aldı. O tarihten sonra Kassel, Marburg ve Bremen üniversitelerinde öğretim üyesi, Kanada McGill Üniversitesi Center for Developing Area Studies’de “konuk” akademisyen, Amsterdam’da Averroes Stichting’de klinik psikolog, Viyana’da Institute für Höhere Studium ve Avrupa Bilim Vakfı’nda da konuk araştırmacı olarak çalıştı. Kurulduğu günden kapandığı 2016’ya kadar Radikal gazetesinde “Uçmakdere” başlıklı köşe yazılarıyla 20 yıl boyunca yer aldı.
Kitapları: Zekâ ve Zekâ Testleri Nedir? Ne Değildir? (Ankara Üniversitesi Mediko Sosyal Merkezi Yayınları, 1977); Daha Sesimizi Duyurmadık: Avrupa’da Türk İşçi Çocukları (Belge Yayınları 1983; İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2002); Cehenneme Övgü (Ayrıntı, 1992; İletişim, 1999); Cennetin Dibi (Ayrıntı, 1996; İletişim, 1999); Annem Belkıs (İletişim, 2000); 40 Yıl Önce 40 Yıl Sonra Amerika-Rusya (İletişim, 2006); Tarihi Yargılıyorum (İletişim, 2007); Türkiye Sen Kimsin? (İletişim, 2008); Leventnâme (Heyamola, 2009); Kimliğimi Kaybettim Hükümsüzdür (İletişim, 2010); Mostari: Bir Köprü Bekçisinin Günlüğü (YKY, 2013); Medeniyet, Kültür, Sanat (İletişim, 2014); İstanbul’da Kedi (YKY, 2014; Karakarga, 2017; İletişim, 2024), Boğaziçi’nde Balık (YKY, 2015; Karakarga, 2018; İletişim, 2024), Nâzım (Aylak Adam, 2015), Ne Yapabilirim: Geleceğe Kartpostallar (İletişim, 2016), Yol Arkadaşım (Karakarga, 2017), Sınırsız (İletişim, 2018), Ressamın İsyanı (Everest, 2023). Hazırlayan: Özgürleşmenin Sorunları: Mehmet Ali Aybar Sempozyumları (Tarih Vakfı Yayınları, 2003); Belkıs Halim Vassaf’ın defterinden: Dumezil’in Sosyoloji Dersi Notları (Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, 2009).
Çeviri: Guantanamo’dan Şiirler (Der. Marc Falkoff, Bilgin Adalı ile birlikte, YKY, 2008).
ROMAN
Franz K. Âşıkları
Burhan Sönmez
Franz K. Âşıkları, Burhan Sönmez’in kaleminden, Avrupa’nın Doğu ve Batı olarak ikiye bölündüğü Soğuk Savaş zamanında, Paris-İstanbul-Batı Berlin haritasında geçen bir edebi gerilim ve aşk romanı.
“Bazı gelenekler saygındır. Eskiden, bir idam mahkûmu asılırken ipi koparsa, hayat ona gülmüş sayılırdı. Bu yüzden affedilirdi. Ben bu geleneğe bağlıyım.”
Ferdy Kaplan, Nazi taraftarı olan Alman annesi ile Türk babasının İkinci Dünya Savaşı sırasında Berlin’de ölmelerinin ardından, çocuk yaşında İstanbul’a, dedesiyle ninesinin yanına gönderilir. 1968’de her yer gençlik ayaklanmalarıyla sarsılmaya başladığında öğrenci dergilerinde hararetli tartışmalar yaşanmaktadır.
Eski Nazi suçlularını cezalandıran gizli bir direniş grubundaki gençler, ölmüş yazarları da savunmanın ve onların intikamını almanın değerine inanmaktadır. Kadim çağlar, gelenekler, ihanetler… Franz K. Âşıkları, Burhan Sönmez’in kaleminden, Avrupa’nın Doğu ve Batı olarak ikiye bölündüğü Soğuk Savaş zamanında, Paris-İstanbul-Batı Berlin haritasında geçen bir edebi gerilim ve aşk romanı.
Kitabın Adı: Franz K. Âşıkları
ISBN 9789750536281
Kapak Joseph Lorusso, “Person to Person”, 2020
Dizi Türkçe Edebiyat – 606
Alan Çağdaş Türkiye Edebiyatı
Sayfa 107 sayfa
En 130 mm
Boy 195 mm
Perakende Satış Fiyatı: 120,00 TL
Baskı 1. baskı – Mart 2024
Yazar Burhan Sönmez
Editör Emre Bayın
Kapak Suat Aysu
Uygulama Hüsnü Abbas
Düzelti Berkay Üzüm
Burhan Sönmez
Haymana’da doğdu (1965). İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Kuzey (2009), Masumlar (2011), İstanbul İstanbul (2015), Labirent (2018) ve Taş ve Gölge (2021) adlı romanları yayımlandı. Masumlar ile 2011 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü ve İzmir St. Joseph Roman Ödülü’nü, Taş ve Gölge ile Orhan Kemal Roman Armağanı’nı kazandı. Bir Dersim Hikâyesi (Metis, 2012), Bana Adını Söyle (YKY, 2014) ve Gezi (Almanya, Binooki, 2014) öykü derlemelerine katılan Sönmez, BUYAZ’ın verdiği 2015 Öykü Onur Ödülü’nün sahibi oldu. Şair William Blake’in Cennet ile Cehennemin Evliliği kitabını Türkçeye çevirdi (Ayrıntı, 2016). ODTÜ’de edebiyat üzerine dersler verdi. Romanları kırk sekiz dile çevrildi. ABD’de Vaclav Havel Ödülü’ne (2017), Britanya’da EBRD Edebiyat Ödülü’ne (2018) değer görüldü. 2021 yılında PEN International Başkanlığı’na seçildi. Cambridge Üniversitesi akademi üyesidir.