“Hep senden yana koyar aşk beni” diyor sözlerde Yıldız Tilbe ve Sertab öyle güzel söylüyor ki…“Aşk Beni“ şarkısı “Kırık Kalpler Albümü” için açılış parçası Sertab’ın ve neredeyse 25 yıllık kariyerinin tüm o güzel şarkılarıyla, Sertab da bizi aşktan yana koymadı mı bugüne kadar? Hem de nasıl…
2017 senesi kariyerinin 25. yılını farklı projelerle dolu dolu kutlayacağı bir sene olacak Sertab’ın. Her zaman için “Kaliteli Pop yapıyor” diyebileceğimiz az sayıdaki şarkıcımız arasında güçlü sesini yıllarca harika bir repertuvarla dinlediğimiz Sertab şimdilerde hem sahnede hem tavrında çok daha sade ve çok daha içten olduğunu hissettiriyor… Yeni albümünün çıkış şarkısı “Kime Diyorum?” her ne kadar aşkın en cilveli en flört hali olsa da albümdeki şarkılar tıpkı albümün ismiyle ifade ettiği gibi biten aşkların bıraktığı duygular üzerine…
Sertab son albümün akustik yaklaşımı ile birlikte basit ama derin sözlerle ve güçlü melodilerle söylediği tüm ayrılık şarkılarını bir çırpıda keyifle dinletiyor ve albüm sanki müthiş bir arınma duygusu da yaşatıyor.
Yeni klibini Can Bonomo’nun sözlerini yazdığı bir Emre Kula şarkısı “Olsun” için çeken Sertab, şarkının albümde en sevdiği şarkılardan biri olduğunu itiraf ediyor. Ben de itiraf edeyim albümde “Kâfi”, “Karbeyaz”, “Şiirin Bir Üstü” ve “Aşk Beni” içine işliyor insanın. Emre Kula ‘nın sağlam düzenlemeleri de o güzel melodilere layık oldukları makyajı yapmış. Bu aralar Sertab’ın yeni albümdeki Soner Sarıkabadayı şarkısı “Şiirin Bir Üstü” ile o efsane albümü “Lâl” şarkılarından “Sevdam Ağlıyor” parçalarını ardı ardına dinlemek yaz konserinden beri büyük keyfim. Dinlerken öyle bir Flamenko havasına kaptırıyor ki sormayın. Müzik kariyerinde 25. yılına girerken yeni albümünü, şarkılarını, kariyerini, projelerini güzelce bir konuşalım Sertab’la bir röportajımız olsun istedim.
“Kırık Kalpler Albümü” albümün özellikle ayrılık üzerine şarkılarıyla ismini haklı çıkarıyor ama aslında kırıklıklardan arındırıyor diyebilir miyiz?
Aslında konsept albümü yapmak çok sık rastlanan birşey olmadığı gibi kolay da değil. Bu albümü yapmaya karar verdiğimde aklımda açıkçası böyle bir fikir de yoktu. Ama zaman içinde çalışmanın ortalarında falan bütün söylemek istediğim şarkıların tek bir teması olduğunu fark ettim. Herşey kendiliğinden olmuştu. Bütün şarkılar tek bir duyguda toplanmış tek bir hali anlatıyordu, ayrılığı… Bu kendiliğindenliği ve plansızlığı benin için en değerli olan şey. Bu albümü dinleyince bütün kırıklıklarını da bir çırpıda atabiliyorsan, yani içini dökebiliyorsan ne güzel…
Albümün akustik tarafı da sözler gibi oldukça samimi, albümü bir bütün olarak siz nasıl tanımlarsınız?
Bu albümde besteler ve sözlerdeki kırılganlığa ve sadeliğe uyan bir de müzik gerekiyordu. Emre şarkıların melodilerinin gücünü kaybetmeden, müzikalitesi yüksek düzenlemeler yapıp, duygusunu da kaybetmemesini sağladı. Burada Emre’ye çok teşekkür ederim. Bu albüm benim son zamanlarda yaptığım en akustik en derin albümüm.
Şarkılar ayrıca farkındalığınızın en yüksek olduğu bir dönemde kaydettiğinizi hissettiriyor; katılıyor musunuz?
Zaman geçip de işinizde uzun bir yol aldıysanız artık yaptığınız neyse çok daha net olmaya kenar süslerinden uzak, sadeleşmeye içeriye doğru derinleşmeye başlıyorsunuz. Bu albüm benim 25 ‘inci yılıma girerken yaptığım son albümüm. Hatta bittikten sonra defalarca dinlediğim tek albümüm.
Konserlerde sahnede, albümde olduğu gibi çok içtensiniz; kalbini temizlemiş her duyguyu kabul eden ve özgürleşmiş bir Sertab var diyebilir miyiz?
Stüdyo çalışması benim çok sevdiğim bir süreç ama benim için şarkı söylemenin en güzel tarafı sahnede olmak. Seni dinleyen kişinin sayısından çok, paylaşımı beni etkileyen. Hep birlikte duygudan duyguya sürüklenirken kendimi en iyi ifade ettiğimi düşündüğüm şeyi yaparken yani şarkı söylerken, hayatın içinde en mutlu olduğum an bu. Şimdi de olduğun, meditasyon gibi zaman kavramının ortadan kalktığı o an, sen de en şeffaf ve en içten halinle oluyorsun. Veya bir çeşit sarhoşluk anı da diyebiliriz. Benliğini kaybettiğin bir olduğun.
Albümün şarkılarından “Kâfi” sanki dertlerin şerefine kadeh kaldırılan ama çok aşık bir şarkı gibi geliyor; peki sizce albümün kalbi en kırık şarkısı hangisi?
Bence albümün en kırık şarkısı kesinlikle “Olsun.” Şarkını klibini çektik. O kadar kırık ki umarım görselinde de bu duyguyu doğru geçirebiliriz ekip olarak.
İlk kez bir Yıldız Tilbe şarkısı söylüyorsunuz ve “Aşk Beni” aşka teslim bir şarkı, peki siz şarkıya nasıl vuruldunuz?
Yıldız ile ilk kez birlikte çalışma fırsatı yakaladık. İkimiz de çok mutluyuz. Umarım daha çok şarkıda buluşuruz. “Aşk Beni” şarkısında beni en cok etkileyen şarkının içinde farklı bölümler olması ve şarkının seyahat etmesi. Zor bulunan bir progresif pop şarkısı olması.
Albümde Soner Sarıkabadayı şarkısı “Şiirin Bir Üstü” düzenlemesi ve söyleyişinizle bir Flamenko havası veriyor ve size çok yakışıyor; sahnede yorumlarken siz de Flamenko yıldızı gibi oluyorsunuz; siz de çok mu seversiniz?
Coğrafyası mevsimi havası suyu iklimi benzer ülkelerin, kültürleri de birbirlerine çok oluyor, insanları da, beğenileri de. Biz tüm Akdeniz ülkeleri, çok benzer özelliklere sahibiz. Hatta tarihlerimiz içiçe. Bir Endülüs seyahatinde bunun ne kadar doğru olduğunu gördüm. İşte bu yüzden biz hep Flamenko’ya, Fado’ya, Sirtaki’ye çok yakın hissederiz kendimizi. Özellikle 90’larda pop müzikte İspanyol müziğinden etkilenmiş çok şarkı, şarkıcı çıktı. Benim de eski albümlerimde bu etkide şarkılar var. Bu yüzden ben de cok uzağında değilim bu müziğin. Hatta önümüzdeki yıl çok önemli, tek ve ve en büyük Flamenko ustasıyla dünya turnesine çıkıyorum ve çok heyecanlıyım. (Sertab merakımdan ölüp röportajdan sonra bile mesajlarla defalarca sorduğum halde provalara başlamadan ismini söylemem diyor.)
Sizin her zaman iç dünyasını ve duygularını anlamaya çalışan spiritüel bir tarafınız olduğu hissediliyor; siz kendinizi nasıl tanımlarsınız?
Tüm derdim hayatı ve kendimi anlamaya çalışmak oldu benim. Yaşam sadece paylaşım demek. İletişim demek. Üretmek demek. Ben kendimi bilgiye, sevgiye, hayata aç biri olarak tanımlayabilirim kısaca.
2017’de bir şarkıcı olarak 25. yılınızı kutluyor olacaksınız; bir en iyiler albümü planladığınızı okumuştum; nasıl sürprizler olacak?
Bir çok şey yapmak istiyorum. Biri “Best Of” albümü. 35 şarkı toparladım, onları şimdiki ben ile bir daha yorumlamak ve kaydetmek istiyorum. Sonra bir kitap yazıyorum, onu tamamlamak istiyorum. Kitap uzun ömürden, sağlık, spor ve yıllara inat nasıl genc kalabilirizden bahsediyor. Demin sözünü ettiğim heyecanlandığım turne var. Ayrıca Emre ile ortak müzik şirketimizi kuruyoruz. Bu şirket Türkiye’den dünyaya müzik üretmek isteyen müzisyenlerin albümlerini çıkaracak. Ve bir de benim de içinde bulunduğum yeni grubun. İngilizce şarkılar üretiyor bu grup, onun da albümünün çalışmaları olacak önümüzdeki yıl.
Bir şarkıcı olarak yıllar içinde şarkılarınızla izleyici arasında en güçlü bağı kuran isimlerden birisiniz; peki başka bir şarkıcının ünlü bir hitine imrendiğiniz oldu mu?
Dinlediğim onlarca şarkı içinden tabii ki çok sevdiğim ve söylemek istediğim şarkılar var. Hatta keşke ben yazabilseydim dediklerim de çok.
Eurovision şarkı yarışmasına katılmadığımız zamanlarda bile Türkiye’de müthiş bir Eurovision hayran grubu yarışmayı izliyor; siz de Eurovision birincimiz olarak takip ediyor musunuz; size de hala heyecan veriyor mu?
Ne yazık ki Eurovision gibi eski eğlenceli bir alışkanlıktan vazgeçtik. Ben hala takip ediyorum, canlı yayını seyredemezsem bile mutlaka kimler favori, kim kazandı öğreniyorum.
Son olarak albümdeki en flörtöz şarkınız olarak “Kime Diyorum” tam bir yeni aşk şarkısı; peki kariyerinizde söylerken en çok eğlendiğiniz aşk şarkıları hangileri?
En çok sevdiğim aşk şarkısı diyebileceğim bir şarkı yok galiba. Bazı anlar, bazı şarkılar daha önce, o anki ruh haline göre.
Cenk ERDEM
h.cenkerdem@gmail.com