‘Umut bunları yazabilmemde!’
İnkılap yayınlarından çıkardığı yeni şiir kitabı Mor Saki için bir araya geldiğimiz, gazeteci yazar Ali Deniz Uslu ile kısa bir söyleşi yaptık. Yaz günlerine adım adım yaklaşırken, içinde İstanbul olan, martılar olan, aslında denize dair her yer, her şey olan bu şiir kitabını yanınıza mutlaka alın. Bu arada kitapta bir de, hayata gelmesini sabırsızlıkla bekledikleri kızları Leyla’ya yazdığı şiir de bulunuyor, şimdiden çok güzel bir hayatın olsun diyelim biz de Leyla’ya.
M. Deniz Türkoğlu / mdturkoglu@gmail.com
Mor Sâki, ismine münhasır, adeta bir meyhanede dertleştiğiniz birinin ağzından çıkan sözler gibi, yaşanmışlıklara dair yol gösteren, o anı paylaşan. Sizdeki yeri nedir Mor Sâki’nin , diğer şiir kitaplarınızdan farklı olarak?
Kitaplarım geçtiğim yollardan, durduğum duraklardan bana kalanları taşıyor. Aslında her kitap diğerinin gölgesi ve yansıması. Birbirlerine sataştıkları da oluyor, özür diledikleri de öfkelendikleri de…
Günümüzde insanların birbirlerine olan saygısı, hoşgörüsü, sevgisi geçmişe oranla daha azaldı ve siz böyle bir zamanda şiir yazıyorsunuz ve Mor Sâki 4. kitabınız. Git gide hoyratlaşan insani duygulara karşı, incelikler misali şiirle var olmayı nasıl devam ettirebiliyorsunuz?
Herkes kendi devrimini yaşar, herkes hayata ve zalimliğe kendince direnir. Şiir benim için hayata ve haksızlıklara karşı edebildiğim küfürler demek. Yazarkan özgürüm, kelimeler ve sözcüklere yüklediğim anlamlarla isteyenlerin zihnine giriyorum, onlarla sırlarımızı paylaşıyoruz. Şiirin esrarlı ve gizemli yanı da bu sanırım!
Şiirlerinizin verdiği duyguda, sanki yaşanan her şeyi artık kanıksama, kendine uzaktan bakıp; çevresindekilere hüzünle karışık, elinde geriye kalan kırıklıkları anlatma havası hakim, yanılıyor muyum?Yazmanın özünde bu var. Bazen en yakındakilere söyleyemediklerini yazarak binlere ulaştırabilirsin. Hepimizin içinde büyüyen çığlıklar var. Benim yaptığım elime bir megafon alıp bunları bağırmak! Kendimizle barıştığımız, kendimize kulak verdiğimiz kadar insanız çünkü…
Şiirlerinizde sıkça rastlanan iki motif var; “Martı” ve “İstanbul”, olmazsa olmazlarınızdan mıdır?
Günahıyla sevabıyla İstanbul beni hem besliyor, hem kemiriyor. İyi huylu kötü bir tümör gibi büyüyor İstanbul içimizde. Martılar da bana huzur veriyor. Bunca kaosa inat diledikleri gibi tepemizde yaşıyorlar. Belki mutlular belki de değil ama hayata bizden daha güçlü tutundukları kesin. Ama Mor Sâki yalnızca İstanbul değil, bu sefer Ege’den, Yunan adalarından motifler de taşıyor.
Son olarak, şiirlerinizde geçmişi, şu anı; aşkı, mutsuzluğu hissediyoruz. Peki ya sizce, umut neresinde mısralarınızın?
Umut bunları yazabilmemde! İnsan kendiyle yüzleşmeden, hesaplaşmadan, çarpışmadan umut edemez, etmemeli. İster kabullen ister diren, ama önce teşhisi koy. Zehri panzehirden ayıran dozudur derler. Sanırım yazarken de öyle.