EKİM’DE DEVAM EDEN SERGİLER
Bir Vehbi Koç Vakfı (VKV) kuruluşu olan Arter’in açılış programında toplam yedi sergi yer alıyor. Saat Kaç?başlıklı grup sergisi, bellek, zaman ve mekân kavramları etrafında şekilleniyor. Emre Baykal ve Eda Berkmen küratörlüğünde Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan sergide 34 sanatçının 44 eseri yer alıyor. Yine Arter Koleksiyonu’ndan Selen Ansen küratörlüğündeoluşturulan Kelimeler Pek Gereksiz başlıklı grup sergisinde, Türkiye’den ve çeşitli ülkelerden 42 sanatçının 52 eseri sanatseverlerle buluşuyor. Sergi, sanatsal ve yaşamsal süreçler arasında köprü kurarak jest, kalıntı ve iz temaları etrafında kurgulanıyor. Küratörlüğünü Başak Doğa Temür’ün üstlendiği Altan Gürmanretrospektif sergisi, 1976 yılında hayatını kaybeden sanatçının 11 yıllık üretimini bir araya getiriyor. Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan sergide, 39 yapıtın yanı sıra sanatçının arşivinden seçilen eskiz, fotoğraf, ders notu, nesne ve dokümanlar da yer alıyor. Ayşe Erkmen’in Beyazımtırak sergisi, sanatçının 1970’lerden bu yana gerçekleştirdiği sanatsal üretim içinden retrospektif bir anlayışla seçilenlerle birlikte, bu sergi için özel olarak tasarlayıp ürettiği yeni işleri bir araya getiriyor. Küratörlüğünü Emre Baykal’ınyaptığı sergi, Erkmen’inTürkiye’deki ilk kurumsal solo sergisi olma niteliği taşıyor. Rosa Barba’nınGizli Konferansbaşlıklı kişisel sergisi, sanatçının 2010-2015 yılları arasında Berlin, Roma ve Londra’daki müzelerin eser depolarında çektiği ve Arter Koleksiyonu’nda bulunan üç filminden oluşuyor. İnci Furni’nin,2014’ten itibaren süregelen Vol. sergilerinin bir devamı niteliğindeki Bir An İçin Durdubaşlıklı kişisel sergisi, sanatçının bu sergi için ürettiği yeni işlerini, Eda Berkmen’in küratörlüğünde sanatseverlere sunuyor. Céleste Boursier-Mougenot’nun, Selen Ansen küratörlüğündekioffroad, v.2 başlıklı ses yerleştirmesi ise, dışarıdaki rüzgârın hızı ve yönüyle etkileşim içinde hareket eden üç adet kuyruklu piyanodan oluşuyor.
SAAT KAÇ?
Arter Koleksiyonu’ndan grup sergisi
Küratörler: Emre Baykal, Eda Berkmen
Galeri 3 ve 4
9 Şubat 2020’ye kadar
Sanatçılar: Mac Adams, Hüseyin Bahri Alptekin, Volkan Aslan, Marie Cool Fabio Balducci, Aslı Çavuşoğlu, Cengiz Çekil, Barış Doğrusöz, Cevdet Erek, Ayşe Erkmen, Harun Farocki, Hreinn Friðfinnsson, Bilge Friedlaender, Deniz Gül, Al Hansen, Mona Hatoum, Eric Hattan, Vlatka Horvat, Ahmet Doğu İpek, Alicja Kwade, Gülsün Karamustafa, Sinan Logie, Jonas Mekas, Füsun Onur, İz Öztat, Nam June Paik, Seza Paker, Sigmar Polke, Reiner Ruthenbeck, Michael Sailstorfer, Sarkis, Serge Spitzer, Hale Tenger, Nil Yalter
Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan Saat Kaç?, bellek, zaman ve mekân kavramları etrafında şekilleniyor. Sergi, 34 sanatçının 44 yapıtını bu kavramlar ve gündelik nesneler, ev, bireysel ve kolektif tarihler, içerisi ve dışarısı, kentsel ritimler, mimari, arkeoloji, sınırlar ve göç gibi temalarla kurdukları ilişkiler üzerinden ele alıyor ve farklı bağlamlar içinde ürettikleri anlamları, bir araya geldiklerinde nasıl işlediklerini araştırıyor. Saat Kaç?, kronolojik ve çizgisel bir anlatıdan ziyade, işlerin birbirleriyle ve içinde yer aldıkları yapıyla etkileşiminden doğan yeni anlamların, farklı ilişkilenme biçimlerinin izini sürüyor; binanın mimari özelliklerinden de yararlanarak iç ve dış, kamusal ve özel, geçmiş ve bugün, kurmaca ve gerçek arasındaki sınırları muğlaklaştıran zamansal ve mekânsal bir deneyim sunuyor.
KELİMELER PEK GEREKSİZ
Arter Koleksiyonu’ndan grup sergisi
Küratör: Selen Ansen
Galeri 0
8 Mart 2020’ye kadar
Sanatçılar: Gökçen Dilek Acay, Vito Acconci, Nevin Aladağ, Meriç Algün, Francis Alÿs, Mehtap Baydu, Yto Barrada, Joseph Beuys, Geta Brătescu, George Brecht, Elina Brotherus, Stanley Brouwn, Sophie Calle, Anetta Mona Chişa & Lucia Tkáčová, Henning Christiansen, Elmas Deniz, Elisabetta Di Maggio, Osman Dinç, Didem Erk, Ceal Floyer, Leylâ Gediz, Ludwig Gosewitz, Rebecca Horn, Vlatka Horvat, Allan Kaprow, Ali Kazma, Milan Knížák, Daniel Knorr, Július Koller, Igor Kopystiansky, Alicja Kwade, Lene Adler Petersen, Sigmar Polke, Karin Sander, Sarkis, Roman Signer, Amikam Toren, Ken Unsworth, Franz Erhard Walther, Anne Wenzel, Akram Zaatari
Jest, kalıntı ve iz temaları etrafında kurgulanan Kelimeler Pek Gereksiz sergisi, Arter Koleksiyonu’nda yer alan sürece dayalı ve performansla bağlantılı eserleri bir araya getiriyor. Bu bağlamda sergi, bir sanat kurumunun barındırdığı ve muhafaza ettiği maddi olan veya olmayan şeyler üzerine düşünmeyi öneriyor. Sanat ve yaşam arasında köprü kuran eserler, izleyiciyi gündelik eylemler ile yaratıcı süreçlerin, şiirsel olan ile dünyevi olanın, tanıdık ile tekinsizin, tekrar eden ile biricik olanın yollarının kesiştiği bir alana adım atmaya davet ediyor.
Sergi, başlığını Depeche Mode’un 1990’lardaki hit parçası Enjoy the Silence’ın [Sessizliğin Tadını Çıkar] sözlerinden alıyor.
ALTAN GÜRMAN
Arter Koleksiyonu’ndan retrospektif sergi
Küratör: Başak Doğa Temür
Galeri 3
9 Şubat 2020’ye kadar
1976’da erken yaşta kaybettiğimiz Altan Gürman’ın (d.1935) 1965’ten ölümüne dek üretmiş olduğu yapıtlarının büyük bir bölümü ve arşivi, eşi Bilge Gürman tarafından yıllarca özenle bir arada tutulup korunduktan sonra, 2013 yılında, misyonlarından biri de Türkiye’de çağdaş sanat üretiminin belleğini tutmak olan Arter’in koleksiyonuna eklendi. Türkiye’de çağdaş sanatın öncülerinden ve yapıtaşlarından biri olarak ancak 2000’li yıllarda sanat tarihi yazımında yerini almaya başlayan sanatçının 11 yıllık üretimi, bu sergide arşivinden bir seçkiyle bir arada sunuluyor.
1960’ta İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (İDGSA) Yüksek Resim Bölümü’nden mezun olan Gürman, 1963–1966 yılları arasında Paris Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda resim ve özgün baskı konusunda yetkinleşir. 1967’de İDGSA’da asistan olarak göreve başlar ve 1971’de doçent olur. İDGSA’da tüm bölümlerin birinci yıl öğrencilerine ortak bir müfredat öneren ve 1969 yılında faaliyete geçen Temel Sanat Eğitimi Kürsüsü’nün kurucu kadrosunda yer alır ve 1974 yılında başkanı olur.
Gürman Paris’te bulunduğu yıllarda resim yapmanın başka yollarını araştırır, el alışkanlıklarını unutmak isteyerek resme yeniden başlar. Ona göre sanat daha az kutsal, yaşama daha yakın olmalıdır. Birkaç istisna dışında yapıtlarını imzalamayı tercih etmeyen Gürman, kabul görmüş ifade biçimlerini ve teknikleri sorgularken üretiminde o dönemde Türkiye’de alışılagelmiş malzemeleri tercih etmez. Yapıtlarını seriler halinde adlandırırken, hem kullandığı üretim tekniklerine hem de odaklandığı konulara işaret eder.
Gürman’ın bu sergide tümüne yer verilen serileri, Paris’te ürettiği 1965 tarihli İstatistik’le başlar. Botanik ve tarıma dair istatistik yayınlarındaki veri ve illüstrasyonlardan yola çıkan sanatçı, bu seride boya fırçasının yanı sıra yeni edindiği harf damgalarını da kullanır. Yine bu süreçte ürettiği ve 1974’te yeniden döneceği Tasarı serisinin ilk üç yapıtında ise Gürman’ın sanatsal pratiğinin neredeyse alfabesini oluşturan kamuflaj, ağaç, tepe, asker ve bulut formları ilk kez karşımıza çıkar. Bu seriyi izleyen Kompozisyon ve eskizlerini daha Paris’teyken çizdiği Montaj serilerine ise 1967’de, İstanbul’a döndükten sonra başlar. Gürman’ın yapıtına tehlikeli ve yasak bölgeleri işaretlemek için kullanılan kırmızı-beyaz şeritler, tank kaportasından ödünç alınmış gibi görünen endüstriyel yüzey dokuları, dikenli teller ve mavi gökyüzü bu iki seride eklenir. Akrilik, tuval, guvaş gibi malzemeler yerlerini endüstriyel selülozik boyaya, ahşaba, dikenli tellere ve kalın kartonlara bırakır. Kesip biçerek, oyup çıkararak, çakarak, boyayı sinek ilacı pompasıyla püskürterek çalışır. Akademik araştırma için bir yıllığına İtalya’ya gittiği 1972’den sonra sanatçının üretimine kolajlar da eklenir. Altan Gürman Arşivi’ndeki bazı eskizler ve Poligon, Asker gibi tamamlamaya fırsat bulamadığı yapıtlar, sanatçının son dönemlerinde üçboyutlu ve mekânsal çalışmalara doğru hazırlandığının ipuçlarını verirler.
AYŞE ERKMEN, BEYAZIMTIRAK
Küratör: Emre Baykal
Galeri 2
8 Mart 2020’ye kadar
Beyazımtırak, Ayşe Erkmen’in 1970’lerden bu yana kesintisiz bir şekilde sürdürdüğü sanatsal üretim içinden retrospektif bir anlayışla bir araya getirilen işlerle birlikte, sanatçının bu sergi için özel olarak tasarlayıp ürettiği yeni işlere yer veriyor. Sanatçının ikisi Arter Koleksiyonu’ndan olmak üzere toplam 16 yapıtını Arter’in ilk kez ziyarete açılan yeni binasıyla diyalog halinde yeniden hayata geçiren sergi, Erkmen’in üretim sürecinin kapsadığı düşünsel ve fiziksel jestler skalasına, kullandığı malzeme ve mecra çeşitliliğine, harekete geçirdiği duyulara, mekânsal ögeleri beklenmedik şekillerde ilişkilendirme yetisine, özellikle de mekân ve zaman kavramlarını yapıtının içine nasıl aldığına dair bir araştırma niteliği taşıyor.
Ayşe Erkmen, yapıtıyla yapıtın yer alacağı mekân, durum ve zaman arasında son derece güçlü ve karşılıklı bir aidiyet duygusu kurarak, yaptığı işle çalıştığı yeri her zaman birbirlerine ait kılar. Kimi zaman o yerden ödünç alınan bir şey (bir ölçü, bir form, bir motif, bir hikâye, bir imkân…) tekrar alındığı yere iade edilmiş gibidir. Beyazımtırak’taki yapıtlar da bugüne taşınırken mekânın yukarısına, aşağısına, hareket ederek, yerinde sayarak, tavandan sarkarak, yere yapışarak, mırıldanarak, gürültü yaparak, yansıyarak, asılarak, camlara dolanarak, dışarıdan bakarak, serginin içine yerleşiyor, hep birlikte mekâna dair bütünsel bir deneyim sunuyorlar. Ayşe Erkmen’in elli yıllık sanatsal pratiğine kapsamlı bir bakış sunmayı deneyen Beyazımtırak, sanatçının Türkiye’de bir kurumda düzenlenen ilk kişisel sergisi olma özelliği de taşıyor.
ROSA BARBA, GİZLİ KONFERANS
Arter Koleksiyonu’ndan kişisel sergi
Galeri 1
19 Ocak 2020’ye kadar
Gizli Konferans, Rosa Barba’nın çeşitli müze depolarında çektiği, üç bölümden oluşan bir film serisidir. Seri, Barba’nın 2010 yılında Küratörlü Bir Konferans: Bir Arşivdeki Kolektif Gücün Geleceği Üzerine başlıklı serginin küratörlüğü için davet alması üzerine giriştiği, kültürel depo alanlarını ve arşivlerini konu alan sorgulamanın bir devamı niteliğindedir. Barba bu sergide, Madrid’deki Museo Reina Sofía koleksiyonundan seçtiği, 1926 ile 2009 yılları arasında üretilmiş kırk üç yapıtı bir araya getirir.
Gizli Konferans serisi, Barba’nın Berlin’deki Neue Nationalgalerie’nin deposunda çektiği Gördüğümüz ve Görmediğimiz Şeylerin Süreksiz Tarihi Üzerine (2010) adlı filmle başlar. Kırık Bir Oyun (2012) adını taşıyan ikinci bölüm ise, Roma’daki Capitoline Müzeleri’nin arşivlerinde çekilir. Seri, Londra’da Tate Modern’in depolarında çekilen Şömine Rafı ve Çerçevesi Üzerine (2015) adlı üçüncü filmle son bulur. Üç film de müzelerin depo alanlarındaki yapıtların aralarında geçebilecek tartışmaları gündeme getirir. Farklı depo düzenlemelerine uygun olarak boyutları ve biçimlerine göre sınıflandırılmış ve depolanmış, farklı dönemlerden çeşitli sanatçılara ait bu yapıtlar, filmlerin her birinde anlatının başkahramanları olur ve mekânda bulunan üç ekrana aynı anda yansıtıldıklarında bir arada da varlık gösterir. Yapıtların aralarındaki görünmez bağlar ve sessizce bir arada bulunmaları, hareketli kameranın bilimsel ve kronolojik önermelerinin yanı sıra metin parçaları ve işitsel öğelerin montajı aracılığıyla canlılık kazanır. Barba, girişe yerleştirilen diyagramda bu gizli konferansın çoğu birbirinin çağdaşı olmayan katılımcıları arasında kurulabilecek olası bağlantılar ağını gösterir.
İNCİ FURNİ, Bir An İçin Durdu
Küratör:
Eda Berkmen
Galeri -1
26 Ocak 2020’ye kadar
Bir An İçin Durdu, İnci Furni’nin sokakta gezerken karşılaştığı kişilerden esinle yarattığı karakterler, topladığı bazı nesneler, yaklaşık iki buçuk ayını geçirdiği bu galeride gerçekleştirdiği video performanslar ve onları mekânda bir arada ağırlamak için bulduğu doğaçlama yapısal çözümlerden oluşuyor. Sanatçının galeri mekânı için özel olarak ürettiği bu yerleştirme, 2014’ten bu yana sürdürdüğü Vol. sergilerinin bir devamı niteliğini taşıyor.
Furni yapıtlarında insanların nesnelerle, mekânlarla ve birbirleriyle ilişkilenme şekillerine odaklanıyor. Temsilin, hareketin, jestin ve dilin alışılagelen kullanımlarını sekteye uğratarak beklenmedik anlam ve bağların açığa çıkma olasılığını içinde barındıran anların izini sürüyor. Sanatçı aynı zamanda tesadüflerin ve değişen şartların etkisiyle süreç içinde şekillenen gündelik, hafif, geçici formlar kullanarak kurumsal gösterim biçimlerini ve değer mekanizmalarını tartışmaya açıyor.
CÉLESTE
BOURSIER-MOUGENOT, offroad,
v.2
Küratör:
Selen Ansen
Karbon
15 Aralık 2019’a kadar
offroad, v.2, geçici olarak yerleştirildikleri fiziksel mekânın sınırları içinde, farklı hızlarda ve farklı yönlere doğru seyreden üç adet kuyruklu piyanodan oluşuyor. Dışarıdaki rüzgârın hareketine ve kendi aralarındaki etkileşime duyarlı bir elektro-mekanik sistem aracılığıyla hareket eden enstrümanlar, mimari mekânın sınırları dahilinde süreç içerisinde kendi dünyalarını yaratıyor. İzleyiciler, piyanoların alanına adım atarak veya platforma çıkıp piyanoların birbirlerine yaklaşıp uzaklaşırken kurdukları ve bozdukları bağları gözlemleyerek yapıtı görsel veya akustik yolla deneyimlemeye davet ediliyor.
Bilgi için: arter.org.tr
Adres: Irmak Cad. No: 13 Dolapdere Beyoğlu 34435 İstanbul
Tel: 0212 708 58 00