Yazar: Kültür Sanat Haritası

Dövme yapmaya ne zaman ve nasıl başladınız? Yaklaşık olarak üç senedir dövme yapıyorum. Kendi adıma, dövme yapmaya geç başladığımı söyleyebilirim çünkü bu benim çocukluk hayalimdi. 90’larda çocuk olanlar, sakızlardan çıkan dövmelerin o ufacık bünyelerimize kattığı heyecanı hatırlarlar. Sanırım vücudumda dövme taşıma ve başkalarının da bu duyguyu yaşamasını sağlama tutkusunun, çocukluğumun o saf heyecanına dayandığını söyleyebilirim. Dövme yaptırmak konusundaki tavrım ise zor beğenen biri olduğum için uzun yıllar oldukça sakin oldu. Dövme yapmayı çok istememe rağmen bu işin hata kaldırmayan bir şey olmasından dolayı uygulama kısmı beni her zaman çekindirmiştir. Sonunda ilk dövmelerimi yaptırmaya karar verdiğimde işlerini çok beğendiğim Okan Uçkun…

Read More

Suna Özkalan 1936 Kayseri doğumlu olan sanatçı, resim çalışmalarına 1965 yılında Türk-Amerikan Derneği resim kursları ile başlar. 10 yıl kadar süren bu çalışmalarında, Lütfü Günay ve Refik Ekipman’dan resim, Prof. Lingren’den gravür dersleri almıştır. 1968 yılında İmren Erşen, Necla Özbay, Nurtaç Özler, Gülsen Erdoğan ve Sezen Palabıyık ile birlikte kurdukları “Altılar Grubu’na” daha sonra Tayyar Eren ve Lütfü Çetin de katılmıştır. İlk dönemlerinde uzun süre desen ve nü üzerine odaklanan Suna Özkalan, 1970 sonrasında Ankara Altındağ gecekonduları ve özellikle Foça kasabasını tuvallerine aktarmıştır. Yaklaşık 20 yıldır ise Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası provalarını izleyerek resme dökerken bir yandan da Lütfü Günay’la başladığı…

Read More

İnternette Tanışan Son Çift İnternette Tanışan Son Çift Yazan: Tito & Dilek Sever Yönetmen: Levent Özdilek 22 Ocak Saat: 20.00 Yer: Ankara Çayyolu Cüneyt Gökçer Sahnesi Bekarlığa Veda  Yazan: Elizabeth Coleman Yönetmen: Gaye Cankaya 21 Ocak Saat: 20.00 Yer: Ankara Çayyolu Cüneyt Gökçer Sahnesi   Ağa Hamamı Sok. 18/1 Cihangir Tel: 0212 251 37 42 www.bosahne.com

Read More

Kimine göre ”Bunalım edebiyatı’’nın bir temsilcisi. Bir sürgün. 1950 kuşağının en özgün, Zaman ve mekanı en iyi işleyen usta yazar. Hayatını çok uzak iklimlerde kurmuş, ülkesinin özlemini çeken bir yazar. Edebiyatımızın kendine özgü bir ismi: Öykücü. Demir Özlü ile söyleştik. “Votka bütün yalnızlıkları hafifletir, düş kırıklıklarının arasını düşle doldurur.” diyorsunuz bir küçük burjuvanın gençlik yılları adlı kitabınızda. Genelde öykülerinizde yalnızlık ve hüzün hakim. Edebiyat araştırmacıları tarafından “Bunalım Edebiyatı”nın öncüsü olarak adlandırılıyorsunuz. Siz yazdıklarınızı böyle mi görüyorsunuz? Benim favori içkim votkadır. 70’li yıllarda Galata’da otururken, yaz aylarında yalnız kalınca akşamüzerlerinin hüznünü votka ile atlatırdım. Şimdi de bir votka ülkesinde oturuyorum. Komşumuz…

Read More

Ercan Kesal, Peri Gazozu ve Evvel Zaman’ın ardından üçüncü kitabı Nasipse Adayız ile okuyucularının karşısına çıktı. Kesal’ın novella türündeki yeni kitabı Nasipse Adayız’ı konuştuk. Romandaki ana karakter Kemal Bey (Kemal Güner) bir doktor, aynı zamanda özel hastanesi var, siz de özel hastanesi olan bir doktorsunuz ve yıllar önce siyasette bir adaylığınız da söz konusu olmuş, bu karakter siz misiniz? Madam Bovary yayımlandıktan sonra, ‘’Madam Bovary kim? ‘’ sorularından bunalan Gustave Flaubert’in verdiği cevabı biliyorsun: ‘’Madam Bovary benim!’’ Romandaki kadın karakterin dahi kendisi olabileceğini söyleyen erkek bir yazarın söylemeye çalıştığı şey şudur aslında: ‘’Bütün yazdıklarımız kendi deneyimlerimizin eseridir.’’ Ben de yaşadıklarımı,…

Read More

ASLAN BAŞPINAR 1984-2015 Heykel ve Heykel Projeleri Sergisi Heykel sanatına ilkokuldan itibaren ilgi duymaya başlayan ve 1982 yılına kadar kendi köyünde çalışmalarını sürdürürken tesadüfler sonucunda Gazi Üniversitesi Heykel bölümünde misafir öğrenciliğe kabul edilen ve profesyonel anlamda heykel sanatıyla tanışan Aslan BAŞPINAR, 1984-2015 yılları arasında ürettiği eserlerinden oluşan seçkiyi sanatseverlerin beğenisine sunuyor. Uzun yıllar muhtelif heykel atölyelerinde heykel çalışmalarını sürdüren ve 1996 yılından itibaren de Ankara’da oluşturduğu kendi atölyesinde sanatsal faaliyetlerine devam eden sanatçının, bugüne dek katıldığı yarışmalarda birçok eseri ödül almış ve eserleri sergilenmeye değer bulunmuştur. Demir, bronz, taş ve ahşap gibi malzemeleri kullanarak ürettiği özgün heykellerinin yanı sıra, çok sayıda…

Read More

Fikriye Atik Güneş Suluboya Resim Sergisi Sergi yeri-tarihi: Ziraat Kuğulu Sanat Galerisi 7-25 Aralık 2015 Tunalı Hilmi Caddesi no:104 Kavaklıdere-Ankara Pazar-Pazartesi hariç 10.00-19.00 saatleri arasında açıktır. 1961 yılında Ankara’da doğdu. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ‘İşletme’ Bölümünden 1982 yılında mezun oldu. T.Şeker Fabrikaları A.Ş. Bilgi İşlem Dai.Müd.Yrd.görevinden 2009 yılında emekli oldu. Suluboya resmin yanısıra Linol Baskı ve Heykel çalışmaktadır. Halen ‘Hamamönü Sanat Sokağı’ndaki atelyesinde çalışmalarını sürdürmektedir. ‘Ankara Ressamlar Derneği’ , ‘Suluboya Üç Renk Grubu’ ve ‘Ankara Suluboya Grubu’ üyesidir. SEÇME SERGİLER:  Kişisel Sergi, R.D. Art Galeri-Ankara, 2004  Kişisel Sergi, Kalkınma Bankası Sanat Galerisi-Ankara, 2006.  ANKART…

Read More

Memduh Kuzay’la 2-13 Ocak’ta Ankara Still Life Sanat Galerisi’de açılacak sergisi üzerine konuştuk.  Aslı Kutlucan Kaptan Memduh Kuzay; 1957 yılında doğdum, 4 yaşımda, köyümün beyaz badanalı evlerin duvarlarına, meşe kömürü ile gizlice resim yapmaya başladım ve hala resim yapmaya devam ediyorum, bu zaman içinde, tüm dünyada sahibini bulmuş onbinin üzerinde eser ürettim, yolculuk aynı enerjiyle devam ediyor. İlk olarak okuyucularımız için sanatsal yolculuğunuzdan bahseder misiniz? Sanatsal yolculuğum, 4 yaşımda doğduğum Çerkez (ben çerkez Kabarde orjinliyim) köyümde başlayıp, eğitim süreci içinde Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölümü’nü bitirerek yol aldığım Avrupa, Amerika derken şimdi kendi atölyemde İstanbul’da devam ediyor. Yaratım süreciniz nasıl geçer?…

Read More

Yönetmen: Özcan Alper Senaryo: Özcan Alper, Ahmet Büke Görüntü Yönetmeni: Andreas Sinanos Oyuncular: Onur Saylak, Mustafa Uğurlu, Sofya Khandamirova, Murat Daltaban, Ebru Özkan, Tuba Büyüküstün, Menderes Samancılar Muhalif şair ve yazar Aram, İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesine yakın Türkiye’den kaçmak zorunda kalır. Aram’ın yolculuğu Sovyet Gürcistan’ın sınırına ulaşamadan, Karadeniz ormanlarında sona erer ve bu yolculuk Türkiye’nin unutturulmaya çalışan geçmişi ve Aram’ın sürgününe dair ipuçlarıyla doludur. http://youtu.be/_ZO00ZAzBmE

Read More