Yönetmen: Michael Cuesta Senaryo: Stephen Schiff, Edward Zwick, Michael Finch, Marshall Herskovitz Görüntü Yönetmeni: Enrique Chediak Oyuncular: Dylan O’Brien, Taylor Kitsch, Michael Keaton, Sanaa Lathan, Scott Adkins, David Suchet 14 yaşındayken ailesini trajik bir trafik kazasında kaybeden Mitch’in hayatını trajediler bırakmaz. 23 yaşında kız arkadaşı Katrina’ya evlenme teklifi ettiği gün, bir grup terörist bulundukları yere silahlı saldırıda bulunur ve Katrina hayatını kaybeder. Yaşadığı bu talihsiz olaydan sonra intikam yemini eden Mitch, CIA Genel Müdür Yardımcısı Irene Kennedy tarafından işe alınır. Kennedy, Mitch’nin eğitilmesi için Soğuk Savaş gazisi Stan Hurley’i görevlendirir. Birlikte sivil ve askeri hedeflere yönelik gerçekleştirilen saldırıları araştırmaya…
Yazar: Kültür Sanat Haritası
Yönetmen: Andrés Muschietti Senaryo: Gary Dauberman, Chase Palmer, Cary Joji Fukunaga Görüntü Yönetmeni: Chung-hoon Chung Müzik: Benjamin Wallfisch Oyuncular: Bill Skarsgård, Finn Wolfhard, Nicholas Hamilton, Sophia Lillis, Javier Botet, Jaeden Lieberher, Megan Charpentier Derry’nin kasabası Maine’de çocuklar kaybolmaya başladığında, bir grup çocuk en büyük korkularıyla, yüzyıllardır katil ve vahşet hikayeleriyle bilinen Pennywise adında şeytan palyaço ile yüzleşmek durumunda kalırlar. https://player.vimeo.com/video/210962917?autoplay=1
Galeri Nev İstanbul Karaköy’deki yeni adresinde sezonu İnci Eviner’in kişisel sergisi Ufkun Altında ile açıyor. 19 Eylül-28 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek sergide, Eviner’in uluslararası seyirciyle buluştuktan sonra, İstanbul’da ilk kez sergilenecek iki video çalışması yer alıyor. İnci Eviner 2016’da İstanbul Modern’de gerçekleştirdiği retrospektif sergisinde desen, video ve performatif pratiklere kadar uzanan çok katmanlı çalışmalarına mekanı dahil ederek yapıtlarına yeni bir boyut kazandırmıştı. Galeri Nev İstanbul’da açılacak Ufkun Altında isimli kişisel sergisi de bu anlayışın uzantısı olarak, Eviner’in desenle başlayan yaratım sürecini farklı aşamalarda gözler önüne seriyor. Sanatçı sergisini tasarlarken birbiri içinden çıkan ve birbirini sürekli etkileyerek dönüştüren bir dizi sanatsal pratiği…
“Aklın alamayacağı bir cehennem ortamının görüntülerini izliyoruz altı yıldır. Kardeşin kardeşe kırdırıldığı bir ortamda “işlenmiş belleklerimizle” medeniyet havzalarının kör şiddete teslim edildiği, yığınlarca aktör ve faktörün birbirine geçtiği bir sürece üzülüyor, kanıyor, acıyor ama yıllara yayılan “tarihin en uzun cenaze töreni”nde, film kareleri gözümüzün önünden kaybolduğu anda gömülüyoruz kendi koltuklarımıza. Baştan başa ceset kokan, yüreklerin yangın evine döndüğü, sürgün yemiş evlatlarının parçalanmış cesetleriyle, tüm yaşamları iki fotoğraf karesine mahkûm edilen annelerin feryatlarının arşı yırttığı, merhametin beşiklerde yakıldığı, işgalin ve yağmanın girdabında; Garp’ın aç kurtlarına Şark’ın Yusuflarını kurban eden; mazlumun ahının, zalimin günahının resmedildiği; kalburcuların, her karışını zulüm tarlasına çevirdiği; bölgenin,…
Zorlu PSM, yeni sezonda da dünyaca ünlü opera ve balelerin yer aldığı Royal Opera House’un prodüksiyonlarını, özel gösterimlerle seyircisiyle buluşturmaya devam diyor. 20 Eylül’de İtalyan besteci Giuseppe Verdi’nin bestelediği klasik opera eseri Otello, Prof. Dr. Yekta Kara’nın keyifli sunumu ardından Zorlu PSM Studio ekranında gösterilecek. 15. yüzyılda geçen hikaye, Venedik Cumhuriyeti’nin adaya yeni vali olarak atadığı Otello’nun, karısı Desdemona ve Cassio ile arasında geçen kıskançlık, öfke ve aşkla örülü hikayesini anlatıyor… Başrolde Jonas Kauffmann var! Yaşayan en iyi tenorlardan biri kabul edilen ve müzik otoriteleri tarafından gelmiş geçmiş en güzel sesler arasında anılan Jonas Kaufmann, Otello’da sergilediği performansıyla da büyük…
Yazar, şair Serhan Kansu hevesle alınıp daha sonra terk edilen yavru bir kaplumbağanın gerçek hikayesini kaleme aldı. Serhan Kansu’nun yeni çocuk romanı ‘Sırtımdaki Okyanus’ küçüklere ve büyüklere hayvanlar ve insanlarla ilgili önemli şeyler söylüyor… Genç kuşak yazarlardan Serhan Kansu hayvanseverliği ile tanınıyor. 2016 yılında yayımladığı şiir kitabı ‘Şerefine Kozmos’ta da sık sık hayvan ve insanla ilgili sorgulamalara rastlanan yazar, yeni kitabı ‘Sırtımdaki Okyanus’ta hevesle evcil hayvan dükkanından alınıp daha sonra terk edilen yavru bir kaplumbağanın hikayesini kaleme aldı. Eser, Eylül ayı itibariyle Elma Yayınevi etiketiyle raflardaki yerini aldı. “Hikayenin sonuna kızanlar oldu” ‘Sırtımdaki Okyanus’ta yavru bir kaplumbağanın gerçek hikayesinden esinlenlenen…
Türkiye’de müzik, oyunculuk ve iş dünyasının tanınmış, başarılı isimleri Mert Fırat, Didem Balçın, Harun Tekin, Koray Candemir ve Muzaffer Yıldırım’ın ortaklığıyla geçtiğimiz Nisan ayında İstanbul Ataşehir’de kapılarını sanatseverlere açan “DasDas” bu sezona büyük sürprizlerle geliyor. “DasDas” sezon açılışını geçtiğimiz bahar her oyunu kapalı gişe oynanan “Joseph K.” ile 15 Eylül’de yapacak. Sezon boyunca birçok tiyatro oyunu, konser ve atölye çalışmasına ev sahipliği yapacak olan “DasDas”, 15 Eylül’de kapılarını geçtiğimiz sezonun en çok konuşulan ve eleştirmenlerden de büyük övgüler toplayan İngiliz yazar Tom Basden’ın kara mizah yüklü uyarlaması “Joseph K.” ile açıyor. Mert Fırat, Didem Balçın, Onur Dilber ve Özgün…
Barış Sarıbaş, Kadir Akyol ve Yahya Bağcı, İstanbul Bienali ve Contemporary Istanbul Fuarı ile eşzamanlı olarak düzenledikleri grup sergisinde F Sanat Galerisi’nde bir araya geliyorlar. “Sana Söylemem Gereken Bir Şey Var” isimli grup sergisi, 14 Eylül – 05 Ekim 2017 tarihleri arasında izlenebilir. Dönemleri yakın, ancak hem yaşadıkları yerler hem de deneyimleri birbirinden farklı olan bu üç çağdaş sanatçı, ilişkisellik ağı üzerinden yürüttükleri bu birlikte söz söyleme ile kendileri ve yakın çevreleri vasıtasıyla görsel ve duyusal bir arşiv oluşturmaktalar. Yapıtlar arasında gezinirken bütünden bireye ve oradan da içe doğru bir bakış açısı ortaya koyan sanatçılar, yan yana durma, ortak alan…
Birçok kadının kendisinden bir iz bulacağı karakteri ve muzip diliyle, umut dolu bir hikâye anlatan Run Gülüzar Run, 15 Eylül’de hep kitap logosuyla okurlarla buluşacak. Ayşegül Kocabıçak’ın kaleme aldığı romanda, her şeyden kaçmaya çalışan, sorgulayan ve özgürlüğüne düşkün bir kadının muzipçe kendisine seslenişini duyacağız: Run Gülüzar Run… Koş Gülüzar koş! “Ben Gülüzar. Gülizar, gül yanaklı demektir ama Gülüzar olunca bir anlamı olmuyor. Bu ülkede kadın olarak var olmaya çalışmak gibi belki de!” Böyle tanıtıyor Gülüzar kendini. Dokuz yaşındayken tutmaya başladığı günlüklerle giriyoruz onun dünyasına. Yıllar içinde yakılan, yırtılan, yok edilen günlüklerden saklayabildiği kadarıyla paylaşıyor iç dünyasını, muhafazakâr ailesini, mahallesini, yüreğindeki…
Yönetmen: François Ozon Senaryo: François Ozon Görüntü Yönetmeni:Manu Dacosse Müzik: Philippe Rombi Oyuncular: Marine Vacth, Jeremie Renier, Jacqueline Bisset, Dominique Reymond, Myriam Boyer Narin ve kırılgan genç bir kadın olan Chloe psikanaliste gitmeye karar verir. Seanslara gittikçe kendini daha iyi hisseden Chole, psikanalisti Paul’a aşık olur. Bir süre sonra birlikte yaşamaya başlarlar. Ancak ters giden bazı durumlar vardır. Chole, Paul’un kişiliğinin gizli yönleri olduğunu fark eder. https://player.vimeo.com/video/229111748?autoplay=1