Azamat Kuliev ’Gerçekler-Fikirler-Rüyalar ‘ 15.03-31.03.17
Azamat Kuliev, Belki de Rus ekolüyle yetişmiş olması gereği ‘farklı’, başka birine referans gösterilmeyecek denli Türkiye’de bağımsız/indie ressamlardandır. Hem bedenen, hem de ruhen iki şekilde indie ressam. Birincisi ekol olarak, özgür, deneysel bir bağımsız, ikincisi ise galeriler karşısında temsiliyet/teslimiyet olarak bağımsız. O kadar ki; benzerine, örneğine az rastlanır ressamda realist, hiperrealist ve de sürrealist özellikler görülür. Kaldı ki bir ressamda bu özelliklerin görülmesi başka, hepsini başarıyla uygulaması bambaşka bir durumdur.
Azamat, farklı sanat ekollerini, hakkını vererek, bir arada ve yan yana uygulayabilen nadir sanatçılardandır. Aynı zamanda, son yıllarda trend olan, tematik, homojen sergilere bir alternatif, belki de bir karşı duruş niteliğindedir “Gerçekler, Fikirler, Rüyalar” sergisi. Tek bir tarzla, bazen hep aynı iki figürle -sanat aracılığıyla dünya problematiğini- işi çözen “sanatçı”lara karşın, ki sanatçı dediğimiz kişi, bir nesnenin zeminini, kaplayacağı alanı, ağırlığını & hafifliğini, ölçen bir fizikçi, hesap kitapta iyi bir matematikçi, sanatın ne’liği üzerine kafa yoran bir filozof, sosyolojik araştırmalar, anketler, analojiler yapan bir sosyolog değildir! Bir holding Cio’sunun ekibiyle ciddi risk yönetimi, algı karmaşıklığına yol açmamak için bütün palet/fırça/renk/üslup/figür önlemlerini almış, ekonomik krizlere karşı da analizini yapıp önlemler almış bir istatistikçi, bir iktisatçı hiç değildir!
Azamat’ın eserlerinde bütün resimlerinin ortak özelliği her bir figüre sinmiş durağanlık ve dinginliktir. Kazakistan, Özbekistan, Gürcistan, Ermenistan, Moğolistan, Rusya..o topraklardaki, hatta Rus sinemasına da sinmiş mistisizmi ve aradığı huzuru bulmuş figürler Rus ekolüyle yetişmiş sanatçının resimlerine hakimdir. Kendisi de on yıldır yoga yapan sanatçının huzurlu hali resimlerine yansımıştır. Belki de resim yapmak başlı başına onun için bir meditasyon biçimi olduğu için ülkemizde az rastlanır huzur veren resimler, huzurlu figürler göze çarpar. Tabi, mistisizm dışında, nirvanaya ermiş bir yogi kadar kendinden emin ve bütün dinlerde, inanışlarda görülen o duruş, teslimiyet, o “vecd” halini, her biri birbirinden bağımsız, kişiliği ve farklı duruşu olan figürlerin meditatif hallerini gözlemlemek başka bir ritüel. Farklı temalar ve üsluplar barındıran Azamat Kuliev’in Gerçekler, Fikirler, Rüyalar isimli ezberbozan sergisi önemsenmeli çünkü, sanatçının özgürlüğünü, “yaratıcılı”nı, sınır tanımazcılığını bize tekrardan hatırlatıyor. Bir sezonda en fazla üç-beş tanesine rastladığımız bu ‘farklı’ sergi görülmeye değer. Aynı zamanda, bir sanatçının olması gereken değişkenliğiyle sergideki resimleri zengin bir imgelem, izleyiciye aynı anda algılaması, değerlendirmesi geniş bir atmosfer sunuyor.
Şeref Akşit
Bubi Hayon’un Azamat Kuliev ve sergisi hakkındaki notları;
Azamat Kuliev ‘in çalışmalarını ilk defa Baraz Galerisi’nde görüp, sanatçısının kim olduğunu sormuştum. Yahşi Baraz, onun Repin St. Petersburg Resim, Heykel ve Mimarlık Devlet Sanat Akademisi’nin Resim Bölümünde, eğitim almış, Rus Ekolün’den bir sanatçı olduğunu söyleyince, işlerindeki batılı bir barok sanatçısı gibi özelliklerin, örneğin ; desenlerden boyama tarzına kadar kazanılmış ustalığın, almış olduğu bu sağlam eğitimden kaynaklandığını anladım. Yine de beni, bu sağlam alt yapıdan çok, Azamat’ın işlerinde oluşturduğu kendine has bir atmosferin çektiğini de belirtmem lazım.
Daha sonraki şimdi hatırlayamadığım bir tarihte, Azamat Kuliev ile yine aynı mekanda, Baraz Galerisi’nde, tanıştım. Kısa süre içinde onun dost canlısı olmanın dışında, kendi sanat anlayışına ters düşen – düşebilecek sanat yaklaşımlarına, özellikle günümüz sanatına gösterdiği yakınlık, dikkatimi çekti.
Azamat Kuliev’ in işlerini 3 başlık altında ele almak istiyorum.
1-Çağdaş Realist Figürler :
Azamat Kuliev in çağdaş realist bir anlayışla, betimlediği figüratif çalışmaları, genelde yalın bir bekleyişi imleyen, çıplak kadın figürleri den oluşur. Bir bekleyişi, gönüllü bir teslimiyeti (öznesi bilinmeyen veya olmayan bir üçüncü kişiye teslimiyeti ) hissettirir bu çıplak figürler. Bu figürler çıplak olmalarına karşın genelde cinsel çağrışımlar yapmaz. Cinsellikten çok, masumluğa, mistik bir arınmışlığa gönderme yaparlar .Kimi zamanda, bu düşüncenin tam tersini, yani erkekleri baştan çıkartabilecek, masum-bakirelere, LOLİTALARA dönüşürler . Bu onların tercihimidir yoksa masumluklarının, yani bekaretlerinin doğal bir sonucumudur, bilinmez. Sunucudan çok alıcıya aittir bu okuma.
2-Aleogorik İşler :
Aynı yaklaşımı, yani bekleyişi ALEOGORİK diye tanımlayabileceğimiz çalışmalarında, görürüz. Azamat kurguladığı bir atmosfer içinde, figür ve portrelerle kendi dünyasını daha açıkça anlatıp, gösterdiği işlerdir bunlar. Yaptığı tüm çalışmalar, portereler de dahil kendi dünyasını çizmek için bir bahanedir aslında. Kendi kişiliğini farklı bedenlerde bir layt motif gibi kullanıp durur. Betimlediği bu kişiler, gök yüzüne, bir beklentiye bakan veya, sağa sola işaret eden, kimi zamanda ellerini birleştirerek yogadaki anlamıyla birliğin ve teslimiyetin ve karşındakini selamlayarak alıcılığa hazır olduğunu gösteren NAMASTRE duruşunda, çıplak kadın ve erkek figürlerinden oluşur. Bu işler, dini çağrışımlara açık olduğu kadar , insanın çıkışsızlığını, zorunlu teslimiyetini, ve var oluşun korkunçluğunu da, sorgular .
Bu çalışmalar onun içinden geldiği kültür yapısının ve kişisel öğrenimlerinin birer yansıması olmakla birlikte, bireyi temelden ele aldığı için evrenseldir .
3- Hiperrealist Çalışmalar :
Halil Altındere’nin projesi için yapmış olduğu Vasif Kortun – René Block – Sarkis in hiperrealist portreleri Azamat’ın şaşırtıcı bir şekilde kimliğini göstermediği – kullanmadığı çalışmalardır…
Bu üç portrede de Azamat gerçeği – gerçeklerinden bile gerçek, çizerek hem kendini hem de bu kişilerin kimliklerini – kişiliklerini de yapıtın dışında bırakabilmiştir . Azamat bu portrelerde kimliklerin kişiliklerini değil,bu kişilerin fotoğrafla çekilmiş gerçekliği resmetmektedir. Bu nokta önemli, bu işler herhangi bir koltuk değneği olmadan yapıtın kendi kendini gösterebileceğine önemli bir kanıttır. Sanat yapıtının binlerce sene okunabilen bir mektup gibi algılanmasının dışında da, sadece kendini gösterilen bir şey olarak da algılanabilmesini göstermesi açısından önemlidir. Azamat bu işlerde sanatı kendi özgün duygu ve düşüncelerinden arındırıp, anlık çekilmiş bir fotoğraf karesi gibi basit algılanabilen bir noktaya getirerek, bu portreleri hem kendi, hem de kimliklerin kendi kazanımları ile kazandıkları tüm değerlerden arındırarak çizebilmiştir. Kısaca özetlemem gerekirse Azamat bu işlerle dedikodu yapmamıştır.
Bubi Hayon
Azamat Kuliev ‘in Gerçekler-Fikirler-Rüyalar isimli sergisi 31 Mart ‘a kadar Galeri Eksen’de görülebilir
Adres: Maçka Caddesi No:29 Nişantaşı – İstanbul
www.galerieksen.com – 0212 219 08 50