Yazar, şair Serhan Kansu hevesle alınıp daha sonra terk edilen yavru bir kaplumbağanın gerçek hikayesini kaleme aldı. Serhan Kansu’nun yeni çocuk romanı ‘Sırtımdaki Okyanus’ küçüklere ve büyüklere hayvanlar ve insanlarla ilgili önemli şeyler söylüyor…
Genç kuşak yazarlardan Serhan Kansu hayvanseverliği ile tanınıyor. 2016 yılında yayımladığı şiir kitabı ‘Şerefine Kozmos’ta da sık sık hayvan ve insanla ilgili sorgulamalara rastlanan yazar, yeni kitabı ‘Sırtımdaki Okyanus’ta hevesle evcil hayvan dükkanından alınıp daha sonra terk edilen yavru bir kaplumbağanın hikayesini kaleme aldı. Eser, Eylül ayı itibariyle Elma Yayınevi etiketiyle raflardaki yerini aldı.
“Hikayenin sonuna kızanlar oldu”
‘Sırtımdaki Okyanus’ta yavru bir kaplumbağanın gerçek hikayesinden esinlenlenen Serhan Kansu hikayesi hakkında “Bu bir çocuk romanı. 2012 yılında bir akvaryumun hediyelik eşya mağazasına terk edilen bir kaplumbağanın gerçek hikayesinden esinlendim. Hikayemin sonuna kızanlar ve eleştirenler oldu. Ben hikayemin sonunu da gerçeğe bağlı kalarak kaleme aldım. Hikayemin farklı bir şekilde bitmesini isterdim ancak gerçekleri kaleme almak çok daha doğru gibi geliyor bana. Tabi gerçeğe bağlı kaldım diye kimse hikayemin acıklı ve hüzünlü bir sonu olduğunu düşünmesin. Aksine ‘Sırtımdaki Okyanus’un umut ve sevgi dolu bir sonu var.” dedi.
“Büyükler için çocuk romanları yazılmalı”
Serhan Kansu yetişkinlerin de çocuk romanı okumasını önererek “Martı Jonathan Livingston, Küçük Prens, Küçük Kara Balık ve dahası… Hangimiz bu kitaplardan aldığımız tadın bir yetişkin klasiğinden daha az olduğunu söyleyebilir? Ya da kim bir bebeğin başucundaki müzik kutusunda çalan müziğin onu duygulandırmadığını söyleyebilir? Büyüklere ulaşmanın en samimi yollarından biri; önyargılara hapsolmamış, rengarenk dünyası olan çocuk romanları. İçimizdeki çocuğa ulaşabilmek ve onunla tekrar oyunlar oynayabilmek, bir bardak su gibi hiç bilmediğimiz nice hastalığa ve üzüntüye çare aslında. Teknoloji, yaş farklarını her gün biraz daha ortadan kaldırıyor. Günümüzde sanki büyük bir insanmış gibi konuşan çocuklar, çocukluğuna doyamamış yetişkinler var. Hayat mücadelesi pek çok insanın elinden ilk önce çocukluğunu alıyor. Doktorlar büyüklere, her sabah ve akşam, aç karna çocuk hikayeleri de önermeli aslında. Büyükler için de çizgi filmler yapılmalı, çocuk romanları yazılmalı.” dedi.
‘Özgürlük daha büyük bi akvaryumda olmak mı?’
Sırtımdaki Okyanus, evcil hayvan dükkânında cam bir akvaryumun içerisinde dünyaya gelen, gerçek dünyayı hiç görmemiş küçük bir kaplumbağanın hikâyesini anlatıyor. Küçük kaplumbağa Gambi, yanındaki yaşlı kaplumbağa Rafi’ye “Özgürlük nedir Rafi, daha büyük bir akvaryumda olmak mı?” diye bir soru soruyor ve teker teker hayatımızdaki kavramlarla hesaplaşmaya başlıyor. ‘Sırtımdaki Okyanus’un çizimleri ise başarılı sanatçı Kaan Bağcı’ya ait.