!f İstanbul birleştiriyor!
İş Bankası Maximum Kart partnerliğinde düzenlenecek !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, bu yıl 15. yaşını seyircileriyle kutluyor! Yılın en çok konuşulan filmlerini Türkiye’ye getiren, !f music partileriyle şehri ayağa kaldıran !f İstanbul, 18 Şubat’taİstanbul’dan yola çıkıyor, 3-6 Mart tarihlerinde de Ankara ve İzmir’e uğruyor! 40 ülkeden, 112 filmin gösterileceği festivalin bu yılki teması ise “!f İstanbul birleştiriyor!”
İş Bankası Maximum Kart partnerliğinde ve Mars Cinema Group ortaklığında yapılacak 15. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, 18-28 Şubat 2016 tarihlerinde İstanbul’da, 3-6 Mart 2016 tarihlerinde ise Ankara ve İzmir’de gerçekleşecek. Bu yıl “!f İstanbul birleştiriyor!” sloganıyla yola çıkan festival, bağımsız sinemanın en iyilerini, yılın çok konuşulan ve bol ödüllü filmlerini sinemaseverlerle buluştururken, !f music partileriyle İstanbul’un eğlence hayatına alternatif olacak, !f² ile de 33 şehir, 50 farklı noktaya film götürecek.
Festival mekânları
15. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, 18-28 Şubat tarihleri arasında İstanbul’da Beyoğlu Fitaş, Cinemaximum Nişantaşı City’s, Cinemaximum Kanyon, Cinemaximum Budak; 3-6 Mart tarihlerinde de Ankara’da Cinemaximum Armada ve İzmir’de ise Cinemaximum Konak Piersinemalarında gerçekleşecek. Bu yıl !f music partileri Babylon’da, festival etkinlikleri ise DEPO ve SALT Galata’da düzenlenecek.
!f’i Anomalisa açıyor
“Being John Malkovich/John Malkovich Olmak”, “Adaptation”, “Eternal Sunshine of the Spotless Mind/Sil Baştan” gibi pek çok modern klasiğin yazarı Charlie Kaufman ile televizyon tarihinin en sıradışı animasyon serisi “Mary Shelley’s Frankenhole”un yaratıcısı Duke Johnson’ın birlikte çektiği “Anomalisa”, !f İstanbul’un açılış filmi olacak. Daily News’un “Rüzgâr Gibi Geçti’nin varoluşçu kukla film hali”, Variety’nin “Küçük bir mucize”, Indiewire’ın “Tuhaf bir şekilde güzel, canlandırılmış bir varoluş krizi” sözleriyle tarif ettiği, bir çok eleştirmen tarafından da “yılın başyapıtı” sayılan “Anomalisa”, hayatının sıkıcılığından bezmiş aile babası ve “Onlara Yardım Etmenize Nasıl Yardım Edebilirim?”in saygın yazarı Michael Stone’un karanlık, absürt ve sürreal yolculuğunu anlatıyor. Michael, müşteri hizmetleri profesyonelleri için bir kongrede konuşmak için gittiği Cincinnati’de kalacağı Fregoli Otel’de Akron hamurişleri satış temsilcisi Lisa ile tanışıyor ve çaresizliğinden olası bir kaçış olarak hayatının aşkına yelken açıyor. Prömiyerini yaptığı Venedik’te Jüri Özel Ödülü’nü kazanan, Austin Fantastic Fest’te En İyi Yönetmen, San Diego, San Francisco, Indiana gibi pek çok eleştirmenler birliği tarafından da “Yılın Animasyonu” seçilen filmde, “herkesin sesi”ni Tom Noonan seslendirirken, Michael’a David Thewlis, Lisa’ya ise Jennifer Jason Leigh sesleriyle hayat veriyor. “Carol”, “Fargo”, “Being John Malkovich”, “In Bruges” gibi pek çok filmin müziğini yapmış Carter Burwell’ın etkileyici müzikleri de filmin hüznünü güçlendiriyor.
Galalar: Yılın yıldızları burada!
Galalar bölümü, Toronto’dan Venedik’e, Cannes’dan Sundance’e, dünyanın önemli festivallerinde büyük ilgi görmüş, yılın en çok beklenen filmlerini seyirciyle buluşturuyor.
2000’lerin en tartışmalı filmlerinden “Melissa P.” ve kısa sürede modern klasikler arasında yerini alan “I am Love/Benim Adım Aşk”ile tanıdığımız İtalyan yönetmen Luca Guadagnino’nun Tilda Swinton, Ralph Fiennes, Matthias Schoenaerts ve Dakota Johnson gibi etkileyici bir kadroyu buluşturduğu, Variety’nin “Sinsi, muzip ve tahmin edilemez bir gerilim” sözleriyle merakımızı kamçıladığı son filmi “A Bigger Splash/Sen Benimsin”; 2011’de Cannes’da Jüri Ödülü aldığı “Polis” filmiyle yönetmenlik kariyerini iyice sağlamlaştıran Fransız aktris Maïwenn’in yönettiği ve Altın Palmiye için yarıştığı Cannes’da “Jules and Jim/Unutulmayan Sevgili”, “A Man and a Woman” gibi romantik klasiklerle karşılaştırılan “Mon Roi/Prensim”; Oscar aldığı “An Inconvenient Truth/Uygunsuz Gerçek” ve “Waiting for ‘Superman’”belgeselleriyle tanınan Davis Guggenheim’ın Nobel Barış Ödüllü feminist aktivist Malala Yusufzay’ın hayatını konu alan etkileyici belgeseli “He Named Me Malala/Adımı Malala Koydu”; nev-i şahsına münhasır auteur Denis Coté’nin Berlin’de Altın Ayı için yarışacak karanlık ve gerçeküstücü komedisi “Boris without Beatrice/Beatric
“Yılın filmi” The Assassin/Suikast
Bu bölümde ayrıca; “The Assassin/Suikast
Cannes’da gösterildiğinde festivalin en iyilerinden biri sayılan ve tartışmasız bir şekilde En İyi Yönetmen Ödülü’ne uzanan, Sight&Sound dergisi tarafından “2015’in en iyi filmi” seçilen “The Assassin/Suikast
‘Masumiyet Müzesi’ Venedik’ten sonra İstanbul’da!
Radiohead ve Muse için çektiği efsane kliplerinin yanı sıra “Joy Division” ve “Patience (After Sebald)” gibi kült belgeselleriyle tanıdığımız Grant Gee’nin Orhan Pamuk’un ‘Masumiyet Müzesi’nden esinlenerek çektiği, dünya prömiyerini yaptığı Venedik’te hayranlıkla karşılanan “Innocence of Memories/Masumiy
Noé’den 3 boyutlu Aşk!
Bölümün en heyecan uyandıran filmlerinden biri de hiç kuşkusuz,Gaspar Noé’nin Cannes’da kuyruklara yol açan ve izleyen herkesi şoke eden son filmi “Love 3D/Aşk 3D”! The Guardian’ın “Noé’nin seks ile hikâyeyi evlendirme denemesi. Fiziksel aşkın görüntüsünü, sesini ve hissini ekrana yansıtma çabası…” olarak tanımladığı film, Arjantinli auteur Noé’nin “I Stand Alone”,“Irreversible/Dö
Kapanış filmi Demolition!
Başta “C.R.A.Z.Y./Çılg
Keş!f: Yılın en ilham veren yönetmeni aranıyor!
!f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin dokuzuncu yılına giren uluslararası yarışmalı bölümü Keş!f, yılın ilham veren yönetmenini aramaya devam ediyor. İlk ya da ikinci uzun filmini yönetmiş yönetmenlerin filmlerinin yarıştığı Keş!f bölümünde, ABD, Almanya, Belçika, Çin, Etiyopya, Fransa, Finlandiya, İngiltere, İran, İspanya ve Türkiye’den toplam 9 film, 10.000 dolar değerindeki Keş!f Ödülü için jüri karşısına çıkacak.
Keş!f Jürisi yine iddialı!
2015 Bağımsız Ruh Ödülleri’nde En İyi İlk Senaryo’ya ve 2015 Gotham Ödülleri’nde En İyi Çıkış Yapan Yönetmen’e aday olan“Appropriate Behaviour/Makul Davranış”ın senarist, yönetmen ve başrol oyuncusu, Filmmaker dergisinin ‘Bağımsız Sinemanın 25 Yeni Yüzü’ arasında yer almış ve en son, “Girls”ün dördüncü sezonunda da izlediğimiz Desiree Akhavan; New York Modern Sanat Müzesi’nin (MoMA) film küratörü Joshua Siegel; Catherine Breillat’nın “The Sleeping Beauty”, Abel Ferrara’nın “Pasolini”filmlerinden tanıdığımız ve bu yıl Denis Côté’nin Berlin’in ardından !f İstanbul’da gösterilecek son filmi “Beatrice’i Olmayan Boris”te izleyeceğimiz oyuncu Dounia Sichov; Cinema Scope dergisinin editörü ve yayıncısı, Locarno Film Festivali’nde programlamacı ve aynı zamanda yazar, yönetmen ve yapımcı olan Mark Peransonve İlksen Başarır’ın yönettiği “Başka Dilde Aşk”, “Atlıkarınca” ve“Bir Varmış Bir Yokmuş” filmlerinde hem senarist hem de oyuncu kimlikleriyle ödüller kazanan Mert Fırat’tan oluşan Keş!f jürisi,2016’nın en ilham veren yönetmenini seçecek.
Keş!f Uluslararası Yarışma’da jüri önüne çıkacak filmler ise şöyle: İngiliz aktör Steve Oram’ın “insanlar da maymunlar gibi davransaydı nasıl olurdu” sorusunun peşine düştüğü, seyircinin film izleme alışkanlıklarını zorlayacak sürreal komedi korku filmi“Aaaaaaaah!”; Celia Rowlson Hall’un kuzeybatı çöllerinde gezen Meryem Ana’nın hikâyesini hareketlerle, ritüellerle ve performansla anlattığı, hislere ve sezgilere dayanan bir yolculuğu şiirsel bir izleme deneyimine dönüştürdüğü filmi “MA”; Miguel Llansó’nun kıyamet sonrası dünyanın alıştığımız karanlık hayaline pop kültür ikonlarıyla yepyeni bir renk getirdiği, Etiyopya’nın ilk bilimkurgusu da sayılan “Crumbs/Kırıntıl
Keş!f bölümündeki filmler ayrıca, Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) jürisi tarafından değerlendirmeye alınacak ve Gözde Onaran, Münir Emre Göker ve Vecdi Sayar’dan oluşan jüri, seçecekleri bir filme SİYAD Ödülü’nü verecek.
Aşk&Başka Bi’ Dünya: Yılın en yaratıcı müdahalesi!
!f İstanbul’un iki yıl önce başlattığı ve dünyadan aktivist filmlerin yarıştığı Aşk & Başka Bi’ Dünya’da ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Çek Cumhuriyeti, Gürcistan, İran, İsviçre, Kanada, Mısır ve Türkiye’den toplam 8 film jüri önüne çıkacak.
Aşk & Başka Bi’ Dünya Yarışması’nın bu yılki jürisinde; belgesel sinemanın ve sanat dünyasının usta isimleri bir araya geliyor. BBC için çektiği, psikanalizin hükümetler ve şirketler için güçlü bir ikna aracı olarak yükselişini işleyen, belgesel sinemayı ve reklam dünyasını derinden etkileyen, “Mad Men”e bile ilham kaynağı olan başyapıtı “The Century of the Self/Ben Asrı”, korkunun siyasi kazanç için kullanımını konu alan “The Power of Nightmares: The Rise of the Politics of Fear/Kâbusların Gücü: Korku Siyasetinin Yükselişi” filmleriyle tanıdığımız Adam Curtis,“Road to Tate Modern”, “What Actually Does an Artist Want” gibi videolarıyla uluslararası alanda büyük ses getiren, 2005 yılında İsviçre’deki Kunstmuseum Thun tarafından Prix Meuly Ödülü’ne layık görülmüş güncel sanatçı, sanat eleştirmeni ve yazar Şener Özmen ve Oscar kazandığı “The Gatekeepers”, 2014’ün en iyi filmlerinden biri sayılan Joshua Oppenheimer’ın yönettiği “The Act of Killing” ve Sundance’te Jüri Ödülü alan Dror Shaul filmi “Sweet Mud” gibi belgesellerin yapımcısı ya da ortak yapımcısı olarak tanıdığımız Philippa Kowarsky’den oluşan jüri, “yılın en yaratıcı müdahalesini” seçecek.
“Bağlar” dünya galasını !f İstanbul’da yapıyor!
Kamerayla dünyayı değiştirmeyi başarmış yönetmenleri İstanbul’da ağırlayacak Aşk & Başka Bi’Dünya’da bir kez daha yılın en iyi aktivist filmlerinden özel bir seçki sinemaseverleri bekliyor. Chad Garcia’nın Sundance’in Dünya Bölümü’nde En İyi Belgesel seçilen, Uluslararası Belgeselciler Birliği tarafından da görüntü yönetimindeki başarısıyla ödüllendirilen filmi “Russian Woodpecker/Rus Ağaçkakanı”; İtalyan asıllı yönetmen Pietro Marcello’nun kurmacayı, büyülü gerçekçiliği, şiirselliği ve belgeseli harmanladığı, yılın en güzel ve en insani filmlerinden birine dönüşen, Locarno’dan iki ödüllü “Lost And Beautiful/Kayıp ve Güzel”; Farid Eslam’ın 2009 ile 2013 arasında Orta Doğu’nun çeşitli ülkelerinde yaptığı çekimlerden oluşan ve müzik yaparak baskıya karşı duran gençleri izlediği aktivist müzik filmi “Yallah! Underground”; Rokhsareh Ghaem Maghami’nin Afganistan’dan Tahran’a mülteci olarak girmiş, zorlu hayatına rap müziğiyle göğüs germeye çalışan genç bir kadının hayatını anlattığı “Sonita”;“Divorce Iranian Style”, “Gaea Girls”, “Sisters in Law” gibi ödüllü belgeselleriyle türün takipçilerinin radarından çıkmayan Kim Longinotto’nun yönetmenliğiyle Sundance’te ödüllendirildiği vekendini şehrin risk altındaki genç kızları, sokak köşelerinde müşteri bekleyen seks işçileri ve tutuklu kadınlarla dayanışmaya adayan ‘rüya avcısı’ Brenda’yı takip eden “Dreamcatcher/Dü
Oyun: Oyuncaklı filmlerden hoşlananlar buraya!
Seyirciyi beyazperdede yarattığı alanlarda oynamaya davet eden“Oyun”, bu yıl da kaçık bilimkurguları, tuhaflığıyla büyüleyen kült adayı filmleri, gerçeküstücü fantezileri bir araya getirerek !f’çilerin en çok ilgi gösterdiği bölümlerden birine dönüşüyor.
Başarılı yeni nesil anime yönetmenlerinden Mamoru Hosada’nın bol vurdulu kırdılı ama bir o kadar da dokunaklı usta çırak hikâyesini konu alan animesi “The Boy and the Beast/Çocuk ve Canavar”; Richard Ayoade’nin kült filmi “Submarine”den hatırladığımız Craig Roberts’ın oyunculukta olduğu kadar yönetmenlikte de başarısını kanıtladığı ilk filmi “Just Jim/Sadece Jim”; Indiewire’ın “Varoluşçu, olağan dışı bir komedi başyapıtı” sözleriyle övdüğü, Kaliforniya çöllerinde gösteriler yapan yaşlanmış bir komedyenin karanlık, sinir bozucu ve tuhaf yolculuğunu konu alan “Entertainment/Ş
Sanat Hayat İçindir!: Sanat mı hayattan doğar, hayat mı sanattan?
!f İstanbul’un sanat ve hayatın birbirine karıştığı etkileyici hikâyeleri buluşturduğu “Sanat Hayat İçindir!” bölümü, bu yıl da merakla beklenen belgeselleri bir araya getiriyor; Marlon Brando’dan Robert Mapplethorpe’a, Iris Apfel’den John Berger’a, hayran olduğumuz sanatçıların hayatlarına daha yakından bakabilme fırsatı sunuyor.
Robert Mapplethorpe’a dair ilk belgesel
Dünya prömiyerini bu yıl Sundance’te yapacak olan ve Berlin Film Festivali’nin ardından ilk kez !f İstanbul’da gösterilecek“Mapplethorpe: Look at the Pictures/Mapplet
!f’in sanat ve hayatın birbirine karıştığı etkileyici hikâyeleri buluşturduğu “Sanat Hayat İçindir!” bölümünde bu yıl izleyeceğimiz diğer filmler ise şöyle: San Francisco Film Eleştirmenleri Birliği’nce Yılın Belgeseli seçilen, Uluslararası Belgeselciler Birliği tarafından da En İyi Senaryo Ödülü’ne değer görülen, Marlon Brando’nun yayınlanmamış ses kayıtlarından yola çıkarak adeta bir oyunculuk ve hayat dersi veren “Listen to Me Marlon/Dinle Beni Marlon”; geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz,“Christo’s Valley Curtain”, “Grey Gardens” gibi kült belgeselleriyle tanıdığımız efsane belgesel yönetmeni Albert Maysles’ın son filmi de olan ve yarım asırdır New York’un en renkli moda ikonu olarak adından söz ettiren efsanevi moda ikonu Iris Apfel’in kıyafetleri kadar göz kamaştırıcı ve samimi dünyasını anlatan “Iris”; 1973 yılında yaşadığı şehri terk edip İsviçre Alpleri’nde küçücük bir köy olan Quincy’e yerleşen John Berger’ı Quincy’deki mevsimlerin ritimleriyle merkezine yerleştiren ve aralarında Tilda Swinton’ın da olduğu dört yönetmenin kısalarından oluşan “The Seasons in Quincy: Four Portraits of John Berger/Quincy’de Mevsimler: John Berger’ın Dört Portresi”; Lena Dunham’ın yapımcısı ve aynı zamanda oyuncusu olduğu, Eloise kitaplarıyla hatırı sayılır bir üne kavuşmuş olan Hilary Knight hakkındaki kısa belgesel “It’s Me, Hilary: The Man Who Drew Eloise/Ben Hillary: Eloise’i Çizen Adam”; geçen yıl !f’in en büyük ilgi gören filmlerinden “Of Horses and Men” ile yönetmenliğe geçiş yapan oyuncu Benedikt Erlingsson’un Sigur Ros’un büyüleyici orijinal müziğinden de destek alarak yarattığı, nefes kesici gösterilerin daha önce görülmemiş arşiv malzemelerinin derlemesinden oluşan rüya film“The Show of Shows/Şovların Şovu” ve Amerikan mizah dünyasının en ünlü kadın komedyenlerinden Tig Notaro’nun ikinci derece meme kanseriyle ilk karşılaşmasından âşık olmasına, bir anda ünlü oluşuna ve inişleri ve çıkışlarıyla tedavi sürecine kadar geçen zamanı kendine has mizah anlayışıyla anlatan “Tig”.
David Bowie klasikleri !f’te
!f İstanbul’un bu yıla özel bölümlerinden ilki, 10 Ocak’ta kaybettiğimiz, sinemadan müziğe pek çok alanda unutulmaz eserler vermiş, 70’lerden bugüne, tarzı ve duruşuyla sanat ve moda dünyasını derinden etkilemiş David Bowie’nin anısına hazırlanan “David Bowie …”. Bowie’yi beyazperdede de ikon bir isme dönüştüren iki film, yenilenmiş kopyalarıyla Türkiye’de ilk kez !f İstanbul’da gösterilecek.
Bunlardan ilki, “Far from the Madding Crowd”, “Bad Timing”, “Don’t Look Now” gibi ödüllü filmleriyle tanıdığımız Nicolas Roeg’in Walter Tevis’in aynı adlı romanından uyarladığı 1976 tarihli başyapıtı “The Man Who Fell to Earth/Dünyaya Düşen Adam”. Gezegeninde yaşanan su sıkıntısına çözüm bulmak için Dünya’ya gelen ama burada geçen zamanı uzadıkça insanlığın yozlaşmalarına kapılıp ruhunu kaybeden bir uzaylının yaşadıklarını konu alan film, türün hayranları tarafından kısa sürede kült mertebesine ulaşmış bir bilimkurgu. David Bowie’nin ilk filmi olma özelliğini de taşıyan “Dünyaya Düşen Adam”, Berlin’de yarışmış, Bilim Kurgu, Fantastik ve Korku Filmleri Akademisi tarafından da Bowie’ye En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü getirmişti.
“David Bowie …” bölümünün bir diğer filmi ise, ilk filmiyle vampir filmlerine yepyeni bir soluk getiren Tony Scott’ın yönettiği“The Hunger/Açlık”. 1983’te gösterime girdiğinde ağır eleştirilerle karşılanan ama zaman içinde kendi takipçilerini yaratarak en muhteşem vampir filmlerinden birine dönüşen“Açlık”, David Bowie, Catherine Deneuve ve Susan Sarandon’lı kadrosuyla da göz kamaştırıyor. Bowie’nin performansıyla büyülediği “Açlık”, stilize, atmosferik ve bugünün standartlarında bile oldukça seksi ve melankolik bir vampir filmi.
!f kült: Güllerin Cenaze Töreni!
!f İstanbul’un kemikleşen bölümlerinden !f kült’e bu sene Toshio Matsumoto’nun 1969 tarihli klasiği “Funeral Parade of Roses/Güllerin Cenaze Töreni” konuk oluyor. Japon Yeni Dalga Sineması’nın mihenk taşlarından biri olan film, kısa ve belgeselleriyle tanınan Matsumoto’nun 1988’de sonlandırdığı sinema kariyerindeki dördüncü uzun metrajı. Japon altkültürünün derinlerinde gezinen bu yarı kurmaca yarı belgesel film, avangart sinemanın da başyapıtlarından biri sayılıyor. “Funeral Parade of Roses/Güllerin Cenaze Töreni”, Türkiye’de ilk kez !f İstanbul’da gösterilecek!
Karanlık & Köşeli: Koltuğunda zıplamak isteyenlere!
Yaratıcılığa ve deneyimlere açık sinemaseverlerin !f alanı“Karanlık & Köşeli” bölümünde bu sene de, karanlık ve rahatsız edici yapımlardan senenin en çok konuşulan fantastik ve avangart filmlerine, seyircinin ‘görme biçimleri’ni altüst eden, algının kapılarını sonuna kadar açmayı hedefleyen filmler toplanıyor.
En üretken yönetmenlerden Takashi Miike’nin aksiyon ve korkuyu dozunu artırarak kullandığı, dünyanın ilk yakuza vampir filmi “Yakuza Apocalypse/Yakuz
Başka Haller: Avangart sinemadan son havadisler
Programlamasını !f İstanbul ve FOL’un ortaklaşa yaptığı “Başka Haller”, festivalin bu yıla özel hazırladığı yeni bölümlerinden. Avangart ve deneysel sinema meraklılarını cezbedecek bir programa sahip olan “Başka Haller”de gösterilecek filmler şöyle:Ben Rivers’ın yönettiği, Paul Bowles’ın bir hikâyesindeki bir cümleden yola çıkan “The Sky Trembles and the Earth Is Afraid and the Two Eyes Are Not Brothers/Gök Gürülder, Dünya Korkmuştur ve İki Göz Birbirinin Kardeşi Değildir”;Isiah Medina’nın sessiz sakinliği, samimiyeti ve derinliğiyle yılın en cesur ilk filmlerinden biri olmaya aday yapıtı “88:88”; Jem Cohen’in birbiriyle bağlantılı on beş bölümde, Moskova’dan New York ve İstanbul’a uzanan bir coğrafyada gezinen son filmi“Counting/Geri Sayım”; geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz, “Jeanne Dielman, 23, quai du Commerce, 1080 Bruxelles”, “Les rendez-vous d’Anna” gibi pek çok klasiğiyle feminist sinemayı derinden etkilemiş Belçikalı auteur Chantal Akerman’ın son filmi “No Home Movie”; Merlyn Solakhan’ın (Merlin Ecer) 1986’da Berlin’de gösterilmiş, ardından da unutulmuş ve 30 yıl sonra Türkiye’de ilk kez gösterilecek filmi “Tekerleme” ve Queens, New York’ta yer alan, dünyanın etnik ve kültürel olarak en çeşitli mahallelerinden birisi olan Jackson Heights’ı usta belgeselciFrederick Wiseman’ın gözünden keşfedeceğimiz “In Jackson Heights/Jackson Heights”.
Özel Gösterimler: Curtis, Hara ve Oliveira bir arada!
!f İstanbul’un usta yönetmenlerin son filmlerini ya da kült işlerini gösterdiği Özel Gösterimler bölümü bu yıl, sinema tarihinde dönüm noktası işlere imza atmış üç yönetmeni buluşturuyor.
Bunlardan ilki, Aşk ve Başka Bi’ Dünya Yarışması’nda jüri üyesi de olacak Adam Curtis. Korkunun siyasi kazanç için kullanımını konu alan 2004 tarihli “The Power of Nightmares: The Rise of the Politics of Fear/Kâbusların Gücü: Korku Siyasetinin Yükselişi” ve Curtis’in BBC için çekilmiş ve bugüne dek hiç kullanılmamış 26 terabaytlık arşivden yola çıkarak sarsıcı bir kurguyla oluşturduğu, Batı’nın Afganistan oyunlarını ortaya döken“Bitter Lake/Acı Göl”, Curtis’in dehasına tanık olmak için kaçırılmayacak fırsatlar.
Bölümün bir diğer efsanevi ismi ise, filmlerinin gösterimleri için İstanbul’a gelecek Kazuo Hara. Hara’nın bütün büyük belgeselciler gibi kişisel olandan yola çıktığı ve eski karısı, feminist Takeda Miyuki’yi takip ettiği, bizi mahremiyetin, aşkın ve yakınlığın daha önce pek tanık olmadığımız sınırlarına götüren“Extreme Private Eros: Love Song/En Mahrem Eros: Aşk Şarkısı” ve Japon İmparatorunu düzenlediği suikastla öldürmeye çalışan Okuzaki Kenzo’nun yaptıklarını hem şok içerisinde hem de merakla takip ettiği, Joshua Oppenheimer’dan Errol Morris’e günümüz birçok yönetmenine ilham olmuş muazzam başyapıtı
“Emperor’s Naked Army Marches On/İmparatorun Çıplak Ordusu Hâlâ İlerliyor”, belgesel tarihinin hazinelerini keşfetmek isteyenler için !f İstanbul’da.
Bölümün son filmi, geçtiğimiz yıl 106 yaşında kaybettiğimizManoel de Oliveira’dan geliyor. Oliveira’nın 1982 çektiği, ancak o öldükten sonra görülebileceğini vasiyet ettiği filmi “Visit, Or Memories And Confessions/Ziya
Gökkuşağı: Gökkuşağının altında hepimize yer var!
!f İstanbul’un ilk yılından beri, sevmekten korkmayanların ve gökkuşağının altında hepimize yer var diyenlerin filmlerini buluşturduğu “Gökkuşağı” bölümünde izleyeceğimiz filmler ise şöyle: Beş yıl önce !f’te gösterilen “William S. Burroughs: A Man Within” filmiyle tanıdığımız Yony Leyser’in seyirciyi günümüz Berlin yeraltı dünyasında ve sıradışı barlarında gezintiye çıkararak dokunaklı, ayrıksı ve kışkırtıcı insan hikâyeleri anlattığı ilk kurmacası “Desire Will Set You Free/Arzu Seni Özgür Bırakacak”; Bombay’lı müzisyen Sahil ve New York’ta hayatına devam eden işkolik Jai’in birlikte çıktıkları kısa tatilde iki erkeğin arasındaki ilişkiyi konu alan Hindistan yapımı “Loev/Akş”;Karolina Bielawska’nın kendisi olmayı hayatındaki herkesten çok isteyen bir kadının hikâyesini konu alan belgeseli “Call Me Marianna/Bana Marianna De”; “La Nana/Hizmetçi”, “Old Cats/Yaşlı Kediler” gibi filmlerinde yarattığı özgün kara mizahıyla eleştirmenleri ve seyirciyi büyüleyen Şilili yönetmen Sebastián Silva’nın, bir gey çiftin en yakın arkadaşlarından taşıyıcı anne olmasını istemeleri sonrası gelişen olayları anlattığı, 2015 Berlin’den Teddy Ödülü’nü almış “Nasty Baby/Yaramaz Bebek”; “American Pie/Amerikan Pastası”nın yaratıcısı ve fenomen televizyon dizisi “Mozart in the Jungle”ın senaristi Paul Weitz’ın yönettiği, Lily Tomlin’in yılın en çok övülen performanslarınd
Ev: Ev dediğimiz Türkiye
!f İstanbul’un, Türkiye sinemasının son bir yılını mercek altına alan ve alternatif sesleri bir araya getiren Ev bölümünde izleyeceğimiz filmler ise şöyle: Esen Işık’ın Pippca Bacca’ya ithaf ettiği, dört karakterin kendilerinden daha güçlü olan karakterler karşısında nasıl değiştiklerini anlatan ilk kurmacası “Köpek”;David Hovan’ın “Born in Adana/Doğum Yeri: Adana”, Ömer Akbaş’ın “Son Nefes” ve Sidar İnan Erçelik’in “Patronsuzlar”belgesellerinden oluşan “Hayat, Devam” seçkisi; “Mahallenin kedileri siz eve girdikten ve ortalıktan kaybolduktan sonra ne yapıyor” sorusuna eğlenceli yanıtlar bulan, Galata, Cihangir, Feriköy gibi semtleri dolaşarak İstanbul’un kedilerini filme çeken“Nine Lives: Cats in Istanbul/Kedi”; Deniz Gamze Ergüven’in Türkiye’de kadın veya çocuk olmayı değil, kendileri olmayı seçen beş kız kardeşin hikâyesini etkileyici bir dille anlattığı, 2016 Oscar’larında Yabancı Dilde En İyi Film Ödülü için Fransa’yı temsil eden “Mustang”…
!f music: !f’in müzik festivali 5 yaşında!
İş Bankası Maximum Kart partnerliğinde düzenlenen !f music, bu yıl beşinci yaşını kutluyor ve müziği sinemaya, sinemayı sahneye taşımaya, partileriyle de İstanbul gece hayatını hareketlendirmey
Müzik severlerin !f programında ilk baktıkları bölüm olan !f music’te Janis Joplin’den Blur’e, Kurt Cobain’den The Residents’a, her biri külte dönüşmüş müzisyenlerin filmleri Türkiye’de ilk kez !f İstanbul’da gösterilecek. Rock müziğin tanrıçası Janis Joplin’in hayatını anlatan ve ailesi tarafından da onaylanmış ilk belgesel olma özelliği taşıyan, sanatçının John Lennon, Yoko Ono, Jimi Hendrix gibi yıldız isimlerle birlikte çekilmiş görüntülerini de ilk kez izleme şansına ulaşacağımız“Janis: Little Girl Blue/Janis: Hüzünlü Küçük Kız”; Nirvana’nın kurucusu, son 25 yılın en büyük rock yıldızlarından Kurt Cobain’in kişisel günlükleri ve ses kayıtlarından oluşan, Rolling Stone dergisinin de deyimiyle “filtresiz bir Cobain deneyimi” sunan “Cobain: Montage of Heck/Cobain: Kahrolası Montaj”; 90’larda çığır açan müzikleriyle bugünün pek çok grubuna ilham olmaya devam eden brit pop grubu Blur’un Nisan ayında yayınladığı ve 12 yıl sonra bir araya gelerek yaptıkları ilk albüm olan “The Magic Whip” için çıktıkları dünya turnesini izleyen “Blur: New World Towers”; Hip-Hop modasının 70’lerden günümüze uzanan tarihçesini kronolojik bir hikâyeyle anlatan Sacha Jenkins belgeseli “Fresh Dressed/Cakalı Faça”; gündüzleri bakıcılık yapan geceleri de Princess Shaw’a dönüşen Samantha Montgomery’nin Youtube’da bir müzik kariyeri inşa edişini anlatan “Thru You Princess/Sayende Prenses” ve kimliklerini hâlâ saklı tutan avangart rock grubu The Residents’ın 40 yıllık kariyerlerini konu alan “Theory of Obscurity: A Film About the Residents/Belirs
!f music partileri
Yılın merakla beklenen etkinliklerden !f music partileri bu yıl müzikseverleri Babylon’da karşılayacak. İş Bankası Maximum Kart partnerliğinde düzenlenecek !f music, 20 Şubat’taKAZAMADA’nın hayat veren müziği ve Maryam Saleh’in büyüleyici sesiyle !f İstanbul’u açıyor!
Hayat Bu Kapağın Altında’nın desteğiyle gerçekleşecek gece, Ortadoğu’nun farklı seslerini bir araya getirerek !f İstanbul’un 15. yaşına özel bir kutlamaya dönüşecek. Festival programında da izleyeceğimiz “Yallah! Underground”ın hayat veren müziklerinden ilham alan !f İstanbul Açılış Partisi’nin yıldızıKAZAMADA olacak. Lübnan’dan Zeid Hamdan, Mısır’dan Donia Massoud, Ürdün’den Mahmoud Radaideh ve Filistin’den Tamer Abu Ghazaleh’in bir araya gelerek kurduğu KAZAMADA, Arap dünyasında kendi türünün ilk örneği sayılıyor. Yaptıkları müziği Neo-Arabic-Pop olarak tanımlayan ve bugüne dek özel projeler için buluşan grup, bu kez !f İstanbul için aynı sahneyi paylaşacak. Gecenin bir diğer sürprizi ise, büyüleyici sesiyle geceyi etkisi altına alacak Mısırlı şarkıcı ve söz yazarı Maryam Saleh olacak. Saleh,KAZAMADA’ya vokalde eşlik ederek hafızalara kazınacak bir gece yaşatacak. KAZAMADA’nın hemen ardından ise Ortadoğu ve Anadolu’nun müzikal zenginliğini, elektronik dünyasının farklı disiplinlerini setlerinde buluşturmayı başarmış Fortuna Records“dans devam etsin” diyecek.
‘Arzu’ 26 Şubat gecesi özgür kalacak!
!f İstanbul’un ilk yılından beri şehrin tüm renklerinin birlikte kutlandığı, yılın en çok beklenen partisi Gökkuşağı ise 26 Şubat’ta gerçekleşecek! Parti, bu yıl “Gökkuşağı” bölümünün en kıvrak filmi, Berlin’in artık dünyaca ünlü underground müzikleriyle bezeli “Desire Will Set You Free/Arzu Seni Özgür Bırakacak”tan esinleniyor. Cinemaximum Nişantaşı City’s’de yapılacak gösterimin ardından konukları Babylon’a çağıranGökkuşağı Partisi, filmin müzik süpervizörü Joey Hansom’ın özel setiyle başlayacak ve ardından gecenin kraliçesi, filmin de oyuncularından Venezuelalı şarkıcı ve DJ Aérea Negrot ile devam edecek. Gecenin kapanışı ise İstanbul eğlence hayatının yakından tanıdığı Mr. Sür’den gelecek. !f music parti biletleri, öğrenci 35 TL, tam 45 TL olarak Biletix’te satışa sunulacak.
!f²: !f İstanbul 33 şehir, 50 noktada aynı anda
Dünyada ilk kez !f İstanbul tarafından gerçekleştirilen ‘alternatif film dağıtım ve paylaşım’ projesi !f², bu yıl Abu Dis’ten Girne’ye50 farklı noktaya ulaşacak. İş Bankası Maximum Kart veİş’te Üniversiteli partnerliğinde, Mediatriple tarafından sağlanacak dijital altyapıyla ve Anadolu Kültür danışmanlığında yedincisi yapılacak !f², !f İstanbul’un festival salonlarınıTürkiye’de 27 şehrin yanı sıra Abu Dis, Girne, Gümrü, Kudüs,Erivan ve Ramallah’a taşıyacak. Festivalin son üç günü olan 26-27-28 Şubat tarihlerinde İstanbul’da gösterilecek 5 film, 33 şehir ve 50 farklı noktada, 15 bin kişiye aynı anda ulaşacak. Gaziantep’te 7, Şanlıurfa’da 2 farklı noktada da Arapça altyazıyla Suriyeli mültecilere özel gösterimler gerçekleşecek. Gösterimlerin ardından İstanbul’da yönetmenlerle yapılacak söyleşiler internet üzerinden canlı yayınlanacak ve bu şehirlerdeki katılımcılar da sohbeti izleyip, yönetmenlere soru sorabilecek. !f² kapsamında bu yıl; “Speed Sisters/Hızın Kızları”, “Ormana Doğru/Into the Forest”, “Sonita”, “Paradise/Cennet
Türkiye’den Kısalar: Yılın en iyi kısaları bir arada
!f İstanbul’un kısa metrajlı film üretimine dair son bir yıl içerisindeki eğilimlerin derlemesini yapmak amacıyla hazırladığı“Türkiye’den Kısalar” bölümü, bu yıl da yönetmen ve yapımcıların yanı sıra kısa film izleyicilerinin önerileriyle hazırlandı.!f İstanbul’un tematik olarak programladığı “Türkiye’den Kısalar” derlemeleri İstanbul, Ankara ve İzmir’de çeşitli festival sinemaları ve mekânlarında ücretsiz olarak !f izleyicilerine sunulacak. İstanbul’daki gösterimler sırasında yapılacak “İzleyici Oylaması” sonucu bir kısa filmin yönetmeni uluslararası bir festivale izleyici olarak katılmaya hak kazanacak.
Bu yıl “Türkiye’den Kısalar” bölümü üç derlemeden oluşuyor.
Sanatta ve sanatla hayatta kalmak üzerine kısalardan oluşan“Hayaller ve Duvarlar” derlemesinde, Yakup Tekintangaç’ın“Azad”, İbrahim Yeşilbaş’ın “Kameralı Çocuk”, Melis Balcıve Ege Okal’ın “Merkür”, Emre Sert ve Gözde Yetişkin’in“Rodi” ve Serdar Yılmaz’ın “Su Birikintisi” adlı kısaları; konuşulmayanlar üzerine filmlerden oluşan “Her Şey Yolunda…”derlemesinde, Eytan İpeker’in “Dağınık Yatak”, Hale Güzin Kızılaslan’ın “Dönüş”, Gülistan Acet’in “Günah”ı, Oğuzhan Kaya’nın “Savaş Bölgesi”, Onur Saylak ve Doğu Akal’ın“Orman”, Fatma Belkıs ve Emre Birişmen’in “Hepgece” adlı kısaları; adını bir Baba Zula şarkısından alan “Dört duvar arası kapanmaz ki!” derlemesinde ise, Serkan Ertekin’in “Aidiyet”,Leyla Toprak’ın “Uzak mı…”, Süheyla Schwenk’in “Meral, Kızım”, Ziya Demirel’in “Salı”, Mehmet Emrah Erkanı’nın“Tuhaf Zamanlar” ve Ali Farkhonde’nin “Ziba” adlı kısaları yer alıyor.
Festivalin kampanyası Rafineri’den
Festivalin “!f İstanbul Birleştiriyor!” adlı 2016 kampanyasının afişi ve reklam filmi, Türkiye’nin önde gelen ajanslarındanRafineri tarafından hazırlandı. Festival afişi Resul Geniştarafından tasarlanırken, illüstrasyonu Aykut Aydoğdu üstlendi. Yaratıcı yönetmenliğini Ayşe Bali’nin üstlendiği, yaratıcı ekibindeKerim Gürsel, Sezer Üstungel ve Resul Geniş’in yer aldığı “!f İstanbul Birleştiriyor!” filmi, Cansu Boğuşlu yönetmenliğinde veTamer Üner yapımcılığında, Spark Film tarafından çekildi. Ayşe Bali’nin seslendirdiği filmin görüntü yönetmenliğini David Griffiths, müziklerini Tufan Aydın üstlenirken, post prodüksiyonuMOJO tarafından yapıldı.
Biletler biletix’te!
15. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin biletleri 5-7 Şubat tarihlerinde İstanbul için, 19 – 21 Şubat tarihlerinde de Ankara ve İzmir için biletix’te % 10 indirimle ön satışaçıkacak. Bu yıl festival biletleri biletix’ten ve sinema gişelerinden satın alınabilecek.
İstanbul’da bilet ücretleri:
Hafta içi gündüz gösterimleri: 9 TL (19:00 öncesi tüm seanslar)
Hafta içi 19:00 seansı ve sonrası ile hafta sonu tüm gün:Tam: 18 TL Öğrenci: 15 TL
21:30 – 22:00 seansları: 20 TL
Ankara ve İzmir’de bilet ücretleri:
Hafta içi gündüz gösterimleri: 9 TL
Hafta içi 19:00 seansı ve sonrası ile hafta sonu tüm gün:Tam: 17 TL Öğrenci: 14 TL
21:30 – 22:00 seansları: 17,5 TL
İş Bankası Maximum Kartlılara özel avantajlar
Festivalde İş Bankası Maximum Kart sahiplerine özel olarak hazırlanan “Maximum Film” ve “Maximum Müzik” paketleri ile biletlerde % 50 indirim ayrıcalığı sunulacak. İş Bankası Maximum Kart sahipleri, “Maximum Film” paketiyle en az 4, en fazla 20 adet festival sinema biletini, “Maximum Müzik” paketiyle ise en az 2, en fazla 6 adet parti biletini %50 indirimle satın alabilecekler. Paket almayı tercih etmeyen İş Bankası Maximum Kart sahipleri için de film ve parti biletlerinde ön satışta %20 indirim ayrıcalığı sunulacak.
!f ile arkadaş olun!
Sosyal medyada en çok takip edilen festival olan !f İstanbul, Facebook, Twitter ve Instagram adreslerine bu yıl Snapchat ve Periscope’u da ekliyor. !f İstanbul’u her yerde @ifistanbuladresiyle takip edebilir, paylaşımlarınızı #if2016 etiketiyle yaparak sohbete katılabilirsiniz
İş Bankası Maximum Kart partnerliğinde ve Mars Cinema Group ortaklığında yapılacak 15. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, 18 Şubat’ta İstanbul’da başlayacak ve 3 Mart’ta Ankara’ya ve İzmir’e uğrayarak 6 Mart’ta 15. yaş yolculuğunu tamamlayacak.
Teşekkür ederiz…
!f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali; partneri ve !f music partneriİş Bankası Maximum Kart’a; !f music co-sponsoru Hayat Bu Kapağın Altında’ya; havayolu sponsoru Pegasus Airlines’a; konaklama sponsoru Eresin Hotel’e; medya sponsoruHürriyet’e; gazete sponsorları Agos, Birgün ve Cumhuriyet’e; dergi sponsorları Bant Mag, İstanbul Art News, Marie Claire,Rixos Magazine, Trendsetter İstanbul, Vogue Türkiye veXOXO’ya; radyo sponsorları Radyo Eksen ve Radyo ODTÜ’ye; internet sponsorları artfulliving.com, beyazperde.com vebugunbugece.com’a; kurumsal destekçileri İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Beyoğlu Belediyesi, Kadıköy Belediyesi, British Council, Portekiz Büyükelçiliği, Goethe Institut, Türkiye Fransız Kültür Merkezi, Japonya Büyükelçiliği ve A.B.D. Büyükelçiliği’ne; web sponsoruSolidpark’a; teknoloji sponsoru İLTEK’e; perde reklam sponsoruMars Media’ya; !f² sponsorları İş’te Üniversiteli, Mediatriple,Anadolu Kültür ve Kamusi’ye; festival destekçileri Rafineri,Spark Film Collective, Daylights Films, PPR, Sentro Tercüme, Editör, Atlas Post Production, Fitaş, Kanyon,City’s Nişantaşı, Caddebostan Kültür Merkezi, Afiş Adam,Stöer Kentvizyon, Doluca Şarapçılık Pazarlama ve Ticaret A.Ş.’ye; !f Ankara destekleyicileri Armada Alışveriş ve İş Merkezi, Başkent Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, İLEF’e; !f İzmir destekleyicileri İzmir Konak Pier’e teşekkür eder.
Ayrıntılı bilgi için:
Uğur Yüksel
!f İstanbul Basın Koordinatörü
T: +90 536 731 42 16
A: Dereboyu Cad. Ambarlıdere Yolu No:4 Kat:1
Ortaköy – Beşiktaş, İstanbul
!f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali
18-28 Şubat 2016 İstanbul
3-6 Mart 2016 Ankara & İzmir