Facebook Twitter Instagram
    Trending
    • ARTCONTACT ISTANBUL 2025
    • “Martı mıyım?”  24 Nisan’da ENKA Oditoryumu’nda!
    • ENKA Sahne Gala Konseri 22 Nisan’da ENKA Sanat’ın Youtube Kanalı’nda Yayında!
    • The End / Son; 25 Nisan’da Başka Sinema’da…
    • Salt Beyoğlu’nun Yeni Sergisi; Hayvanların Yaşamı
    • DOKU SANAT GALERİLERİ’NDE PALUCHA ve KANDEMİR SERGİSİ
    • CI BLOOM
    • 44. İstanbul Film Festivali’nde son hafta!
    Kültür Sanat Haritası
    • Anasayfa
    • Kent Günlüğü
    • Sinema
    • Sahne
      • Tiyatro
        • İstanbul
        • Ankara
        • İzmir
        • Diğer
      • Opera Bale
        • İstanbul
        • Ankara
        • İzmir
        • Diğer
      • Gösteri
        • İstanbul
        • Ankara
        • İzmir
        • Diğer
    • Konser
      • İstanbul
      • Ankara
      • İzmir
      • Diğer
    • Sergi
      • İstanbul
      • Ankara
      • İzmir
      • Diğer
    • Festival
    • Vitrindekiler
      • Kitap
      • Müzik Market
      • DVD
    • Yeme İçme
      • İstanbul
      • Ankara
      • İzmir
      • Diğer
    • Konuklar
      • Söyleşiler
      • Yazılar
    Kültür Sanat Haritası
    You are at:Home»Konuklar»METİN ÜSTÜNDAĞ; MİZAHI PANZEHİR GİBİ İLAÇ GİBİ KULLANIYORUZ SANKİ…

    METİN ÜSTÜNDAĞ; MİZAHI PANZEHİR GİBİ İLAÇ GİBİ KULLANIYORUZ SANKİ…

    0
    By Kültür Sanat Haritası on 19 Eylül 2016 Konuklar, Söyleşiler

    Metin Üstündağ, kendi tabiri ile yazar, çizer, editör ve baba kişi. Bana göre ise; delilikle dahilik arasındaki o ince çizgidir. Mizah, dergicilik ve sansür üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

    metust

    Mizah en çok nerelerden çıkıyor?

    – Tekrardan, detaydan, klişelerden, her şeyden… İnsan olsa, dayı – teyze diyebileceğimiz, bizden yaşlı memleket meseleleri var mesela. Hayat ve her şey, bir vakitten sonra klişeler demeti oluyor. İyi mizahçılar ya, detay avcısı oluyor, ya da klişe kırıcısı. Sürekli kendini tekrarlayan bir ülke burası. 2016 yılında hala darbe yapmaya teşebbüs edilebiliyor. Çok şey Nasrettin Hoca fıkralarında, eski karikatürlerde yapıldığı için, yeni tarzlar bulmak gerekiyor. Sorunlar çözülmüyor, makyaj tazeliyor sanki. Bir de mizahçılarımız, memleketle yatıp memleketle kalktıkları için, yaşlanınca biraz huysuz oluyorlar. İnternet mizahının kendisi de klişe mesela. Caps’lerde bir kaç tane sahne var, dönüp dolaşıp hep o aynı görüntülerle oynuyorlar. Mizahın kendisi, mizah konusu oluyor. Ya da çok güzel bir espri çıkıyor, anında anonimleşiyor. Artık mizah naklen yayınlanıyor.

    Mizah dergilerine verilen cezalar hakkında ne düşünüyorsunuz?

    – Bu biraz deliye ceza kesmek gibi bir şey. Mizahçılar yalnızca okurları ve kendilerinin anlayacağı bir alt dil kullanıyorlar. Bir dönem cezalar nişan ve madalya gibiydi. Şimdi ‘öyle bir şaka yapalım ki şaka yapılan bile anlamasın, okurla bizim aramızda kalsın ve dava açılmasın’ şeklinde düşünülüyor. Bu davalar daha çok ya işgüzarlık ya da yanlış anlamadan dolayı açılıyor. Çoğu da bitirici, yüksek meblağlı oluyor. Eski siyasiler, 1 liralık sembolik davalar açıyorlardı mesela. Şimdiki davalar bir hayli yüklüce oluyor. Dergi mizahçıları caz sanatçıları gibidir. O hafta kazandıklarını, o hafta paylaşırlar. Yüksek meblağlı davalar, kendi yağıyla kavrulan bu dergiler için fazla yıpratıcı oluyor.

    met-ustler-bir-arada

    Siz niye çizmekten çok kısa yazılar yazmayı tercih ediyorsunuz?

    – Aslında çizdiklerim de yazdıklarım da birbirlerine benziyor. Kısa ve öz. Tarz meselesi işte. Yazdıklarım da, çizdiklerim de altında imzam olmasa bile benim oldukları anlaşılıyor artık. Kendimi tekrar etmemek için bazen sadece çiziyor, bazen de sadece yazıyorum. Bünyem müsade etse bir kuple, bale de yapabilirim şimdi size.

    2002 yılında Pazar Sevişgenleri adlı karikatür kitabınız toplatıldı. Bunun nedeni sadece müstehcen bulunması mıydı?

    – Müstehcenlikten çok siyasiydi bence. Erkek egemen bakışa ters düşen karikatürlerdi onlar. Daha çok kadın tarafını tutuyordu. Siyaset evvela iki kişi arasında başlıyor ve bunun en çetini de yatakta oluyor. Ben ilişkiler üzerinden bir sürü şey tartıştırıyorum, konuşturuyorum tiplerime. Nitekim dava bilirkişiye kaldı ve bilirkişi raporu da karikatürler için ‘feminist bir bakış açısı var’ diyerek kitap hakkında olumlu bir karar verdi.

    Konu bulmakta zorlandığınız oluyor mu?

    – Hiç zorlanmıyorum valla. Ben konuyu değil, konu beni buluyor. Güncel değil de daha çok genel güncel konular üzerine yazıp, çiziyorum. Daha hayati ve felsefi konular. Konu değil de aklıma, gözüme, gönlüme takılan şeyler üzerine kafa yoruyor, kalem oynatıyorum.

    metin-ustundag-karikatur-5

    En çok kiminle uğraşmayı seviyorsunuz?

    – Kişi olarak daha çok kendimle ve konu olarak da daha çok aşk ve ilişkilerle. İnsan biraz da yazıp çizdiği değil midir zaten? Dünyada ne kadar aşık çift varsa, o kadar da değişik aşk ve ilişki tarifi olabiliyor. Hayat ve aşk, çözülecek cinsten bir durum değil. Her insanla, her çiftle yeniden bir anlam kazanıyor. Belli bir reçete yok. Cazip olan da belki bu.

    Küfür, karikatüre bir değer katıyor mu?

    – Küfürü mizahta, hayatta olduğu kadar kullanmak yeterli. Fazla küfüre yüklenen mizah, iyi  mizah değildir. Küfür yerindeyse, gediğine oturuyorsa, kullanılır. Mesela genelevde geçen bir karikatürde, aristokrat bir dil konuşturamazsın. Aslında özellikle konuştursan, o da komik olur ancak bir yerde ‘hastir’den başka bir laf denilmeyecekse, denilir. Ergen mizahı, küfürü çok kullanır. Bu arada küfür ile argoyu da karıştırmamak gerekir. Argo bir alt dildir ve en çok mizaha yakışır.metin-ustundag-karikatur-4

    Daha çok gülmeye ihtiyacımız varken, neden mizah dergisi tirajlarında bir düşüş yaşanıyor?

    – Bunu uzmanların araştırması gerekiyor ama ben, mizahı kullanma biçimimizle alakalı görüyorum. Biz mizahı panzehir gibi, ilaç gibi kullanıyoruz. Bir diktatör veya bir sorunla fıkra ya da karikatür üreterek, başa çıkmaya çalışıyoruz. Ama bu durumda bitti sanki. Hep derler, baskı dönemlerinde mizah dergisi trajları artar diye. En son Gezi olayları sırasında tirajlar arttı. Şimdi az kalsın darbe oluyordu, dergi tirajları tıss! İlk defa böyle bir şey oluyor. Tüm o eski tezler, tespitler, saptamalar, birer birer çürüyor. Bir şeyler yanlış gidiyor. Mizah ve muhatapları da eski gücünde değil. Garip bir dönemden geçiyoruz. Hayırlısı artık.

    Dergiler kapanırken yenilerinin çıkması, biraz delilik değil mi?

    – Mizahçılığın fıtratında var delilik. Bu bir gelenek. Okur sayısı çeşitli nedenlerden dolayı düşse de sürer bu iş. Bir de teknik olarak çok kolaylaştı. Bilgisayar, internet var artık. Yalnız, kendi dünyası olan has mizahçılar bulmak zorlaştı. Dergiler birbirinin içinden çıkardı eskiden. Şimdi bir tıkanıklık var sanki. Bırak yeni bir dergiyi, kendi kendilerine bile yetemiyorlar gibi. Dergi çıkarma deliliği sonsuza kadar sürse keşke. Bu arada eskiden çıkardığımız bir derginin adı da zaten DELİ’ydi!

    Aziz Nesin bu ülkede ne zaman anlaşılır?

    – Aziz Nesin vaktinde yazar olarak çok iyi anlaşıldı. Yaşadığı dönemde en çok okunan, en sevilen yazardı. Ama son günlerinde biraz yalnız kaldı. Biraz alarm gibiydi usta. Olacak sosyal patlamaları çok önceden haber veriyordu. Yazı adamı olarak anlaşıldı ama eylem adamı olarak ne kadar anlaşıldı, bilmiyorum?

     Tarzını sevdiğiniz mizahçılar kimler?

    – Tarzı olan her mizahçı sevilir.

    Gülistan Ertik / gulistan@mutlusonmedya.com

    metin-ustundag-karikatur-3 metin-ustundag-karikatur-1

     

    Gülistan Ertik Karikatür Met Üst Metin Üstündağ Mizah
    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
    Kültür Sanat Haritası

    Related Posts

    VELİ SAPAZ; SANATÇI ÜRETİRKEN ÖZGÜRDÜR, ÖZGÜR OLMAYAN SANATÇI ÖZGÜN OLAMAZ…

    Cam ve Ötesi; Taha Baydar…

    Mutlu Dölek’in Renkleri ile Evrenin Derinliklerine, Galaksilere Bir Yolculuk!

    Comments are closed.

    Video oynatıcı
    00:00
    00:00
    00:00
    Yukarı/aşağı tuşları ile sesi artırın ya da azaltın.
    https://www.kultursanatharitasi.com/wp-content/uploads/2022/10/3.Sagbanner-caz3.mp4





    >br>

    Temmuz Ağustos Sayısı Bayilerde
    Son Yazılar
    • ARTCONTACT ISTANBUL 2025
    • “Martı mıyım?”  24 Nisan’da ENKA Oditoryumu’nda!
    • ENKA Sahne Gala Konseri 22 Nisan’da ENKA Sanat’ın Youtube Kanalı’nda Yayında!
    • The End / Son; 25 Nisan’da Başka Sinema’da…
    • Salt Beyoğlu’nun Yeni Sergisi; Hayvanların Yaşamı
    • Popüler Haberler
    • Son Haberler
    14 Haziran 2015

    BAYKAL SARAN OYUNCULUK ÖDÜLÜ FULYA KOÇAK’IN…

    29 Ocak 2015

    VENEDİK CAMCILIĞI / Gülistan Ertik

    7 Mayıs 2025

    ARTCONTACT ISTANBUL 2025

    7 Mayıs 2025

    ARTCONTACT ISTANBUL 2025

    20 Nisan 2025

    “Martı mıyım?”  24 Nisan’da ENKA Oditoryumu’nda!

    20 Nisan 2025

    ENKA Sahne Gala Konseri 22 Nisan’da ENKA Sanat’ın Youtube Kanalı’nda Yayında!

    Latest Reviews
    Hakkında

    KÜLTÜR SANAT HARİTASI

    Kültür Sanat Haritası, şehirlerin yakın takipçisidir. Kültür, sanat, eğlence ve kent insanını her ay sayfalarına taşır. Gazetecilik terimi olarak da bilinen 5N 1K""Ne? Nerede? Ne zaman? Nasıl? Neden? ve Kim?" prensibini öngörerek sayfalarının konseptini hazırlarken okuyucuya soracağı soruların cevaplarını verir. Bu sayede hem okuyucuya yol gösterir, hem de okuyucunun bilgilenmesine olanak sunar.

    Subscribe to our newsletter:

    Popüler Haberler
    14 Haziran 2015

    BAYKAL SARAN OYUNCULUK ÖDÜLÜ FULYA KOÇAK’IN…

    29 Ocak 2015

    VENEDİK CAMCILIĞI / Gülistan Ertik

    7 Mayıs 2025

    ARTCONTACT ISTANBUL 2025

    Genel Bilgi

    Yapım
    Mutlu Son Medya

    Web Tasarım Uygulama
    Ansolon

    Copyright © 2016 Kültür Sanat Haritası.
    • Hakkında
    • Credit / Künye
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.