ALFA
Her Şeyin Sonundayım:
Tezer Özlü-Ferid Edgü Mektupları 1966-1985
Yazan: Tezer Özlü, Ferit Edgü
Tezer Özlü’yü çocuk yaşta tanıyan Ferit Edgü, zaman içinde dostu, (zaman zaman) dert ortağı ve yayıncısı olmuştur. Kitapta, bu iki yakın dostun, İstanbul/Paris/Ankara ekseninde (çoğu Tezer’in hastalığının depreştiği zor günlerde) birbirlerine yazdığı mektuplar yer alıyor. Yazmayı bir varoluş sorunu olarak gören iki yazarın yayımlamayı hiçbir zaman düşünmedikleri bu mektuplarda, özellikle Tezer Özlü’nün Çocukluğun Soğuk Geceleri ve Yaşamın Ucuna Yolculuk kitaplarından tanıdığımız çırılçıplak dünyasıyla karşı karşıyayız.
BİLGİ YAYINEVİ
Bebeğimiz
Yazan: Prof. Dr. Nurten Meriç
Bebeğin anne karnında ilk var oluşundan iki yaşına kadar olan fiziksel ve ruhsal gelişimini, eğitimini, korunmasını, karşılaşabileceği patolojik haller ve en sık rastlanan hastalıkları, acil durumları, tümü ile inceleyen bu çalışmada, hangi durumda ne yapılması gerektiği de örnekleriyle anlatılıyor.
DELİDOLU YAYINLARI
Gökyüzümüzdü Okyanus
Yazan: Patrick Ness
Çeviri: Olcay Mağden Ünal
Metaforik anlatımıyla, okurlarını, kehanetin en “saf” hâli üzerine düşünmeye iten Gökyüzümüzdü Okyanus, şeytanla savaşanların er ya da geç şeytana dönüşecekleri varsayımında bulunan çağdaş bir fabl. Nice okyanusların, nice derinlerin ve uçurumların en büyük, en acımasız kaptanı Aleksandra, gerçekliği tartışmalı bir deniz efsanesinin, “şeytanın ta kendisi” denen, acımasız bir insan-kaptanın peşinde. Çünkü kehanet de aslında, onun peşinde…
CAN YAYINLARI
Oyunun Sonu
Yazan: Julio Cortázar
Çeviri: Süleyman Doğru
Bir işadamı, okuduğu romanın sonunda nasıl öldürüleceğinin anlatıldığını fark eder. Gittiği akvaryumda aksolotlları ziyaret eden bir adam, kendini bu hayvanlardan birine dönüşmüş bulur. Motosiklet kazası geçirmiş bir diğeriyse, bilincini yavaş yavaş yitirirken geçmiş bir uygarlık tarafından kurban edildiğini hayal eder. Hepsinin aklından geçen soru birbirine benzer gibidir: Gerçek olan nedir?
Saf Bir Yürek
Yazan: Gustave Flaubert
Çeviri: Samih Rıfat
Fransız edebiyatında gerçekçiliğin öncüsü sayılan Gustave Flaubert, birçoklarınca başyapıt kabul edilen öyküsü Saf Bir Yürek’te, biricik aşkı Théodore askere alınmamak için hali vakti yerinde bir kadınla evlenince, çalıştığı çiftlikten ayrılıp başka bir kentte yaşayan dul bir kadının hizmetçisi olan Félicité’nin öyküsünü anlatır. Karşılıksız veren, karşılıksız seven bu talihsiz kızın hikâyesi eşliğinde ruhsal bir yolculuğa çıkarıyor okuru.
Sevgili Erdal
SevgiliErdal: Erdal Öz’e Mektuplar yazar, yayıncı ve örnek bir aydın olarak Erdal Öz’ün belki de en samimi portresini sunuyor. Başlarda heyecanlı bir üniversite öğrencisi, sonraları kuşağına yön veren bir yayıncı, iyi bir arkadaş ve düşünceli bir yazar olarak bu kültür insanını tüm yönleriyle gözler önüne seriyor. Yaklaşık 40 yılı kapsayan bu mektuplarda, Erdal Öz ve dönemin yazarları, sadece edebiyat ve yayıncılık alanındaki düşüncelerini aktarmakla kalmıyor, günlük yaşamlarını, mücadele ve dertlerini de içten bir dille paylaşıyorlar. Sevgili Erdal bu yanıyla, 50 kuşağını yakından tanımak isteyen okurlar, yazarlar ve yayıncılar için hazine değerinde bir belge niteliği taşıyor.
DOĞAN KİTAP
Devlerin Omuzlarında
Yazan: Umberto Eco
Çeviri: Eren Yücesan Cendey
Medeniyetin kökenleri, güzellik, çirkinlik, paradokslar, aforizmalar, yalancılar, sahtekârlar, kusurlu sanat yapıtları, edebi metinler, roman kahramanları, sırlar, komplolar, mitler ve kutsallık temsilleri gibi, Eco okurlarının tutkunu olduğu pek çok konu ve kavram, yazarın eşsiz heyecanıyla kitapta bir kez daha gözler önüne seriliyor.
İsimsiz Ceset
Yazan: Tess Gerritsen
Maura Isles şık bir partiye gider. Yakışıklı bir adam ona yanaşır; hoş ve kibardır. Maura adamla flört edip şampanya içer. Ancak sonrası kocaman bir boşluktan ibarettir. Ertesi gün bildiği sadece iki şey vardır: Bir adam öldürülmüştür ve adamın cebinde Maura’nın üzerinde ev adresi yazan kartviziti bulunmuştur…
Susuzluk
Yazan: Jo Nesbo
Çeviri: Can Yapalak
Kurban Tinder bağımlısı bir kadın. Soruşturma ekibinin elindeki tek kanıt, kadının yaralarındaki pas ve boya parçacıkları. İki gün sonra ikinci bir cinayet işleniyor. Yine Tinder kullanıcısı olan aynı yaşlarda bir kadın, benzer şekilde öldürülmüş. Bu vakayı çözebilecek tek kişi var: Polisliği bırakan Harry Hole. Harry ise artık sevdiği kadını ve oğlunu tehlikeye atmak istemiyor. Ne var ki bu cinayetlerle ilgili bir şey Harry’nin dikkatini çekiyor. Sanki “unutmaya çalıştığı bir adamın sesini” duyuyor. Rakel’e verdiği söze rağmen, tüm risklere rağmen, Harry daha önce elinden kurtulan katilin peşine düşmek zorunda…
GÜNIŞIĞI KİTAPLIĞI
Radyo Pencere
Yazan: Hacer Kılcıoğlu
Babasının arıcılık işlerine yardım eden ve köpeklerle ilgilenen Ekim yalnız bir çocuktur. Babasıyla sağlıklı iletişim kuramadığından, içsesi bir süredir adeta arı vızıltısına dönüşmüştür. Bir gün evde bulduğu gizemli anahtar, ona yepyeni kapılar açar. Aniden yaşamına katılan Asya ve dedesiyle Pencereden Canlı Yayın adlı radyo programına başlarlar. Bodrum katındaki küçük daireden yaptıkları yayın, Ekim’in, ailesiyle iletişimini etkiler. Ekim, başını ağrıtan vızıltıdan da kurtulmayı umar…
HEP KİTAP
Ellen Wilkinson: Bir Sosyalist ve Feministin Hayatı
Yazan: Laura Beers
Çeviri: Cemre Ömürsuyu Seyis
Korkusuz bir feministti Ellen Wilkinson. Kızıl saçlarıyla her yerde kendini belli eden, ne olursa olsun mücadelesinden vazgeçmeyen başarılı bir kadın. Sadece Britanya sınırlarında değil, tüm dünyada adaleti sağlamanın peşindeydi. Halka seslendi, parlamentoda saatler süren oturumlarda yılmadan görüşünü savundu, iki yüz işsiz erkeğin hükümete taleplerini iletmek için yaptığı beş yüz kilometrelik yürüyüşe liderlik etti.
Kavuşmak
Yazan: Prof. Dr. Gül İrepoğlu
Genç bir kadın yazar bir huzurevinde kalmakta olan Dürdane Hanım’ın ziyaretine gider. Dürdane Hanım ömrünün son demlerinde, yazardan hayat hikâyesini yazmasını ister. Dürdane Hanım 1940’ların sonunda konservatuarın seramik bölümüne girdiğinde, Türk musikisi bölümünde ders veren Mesut Cemil Bey’le tanışır. Çocukluğunun radyo günlerinden sesine aşina ve hayran olduğu Mesut Cemil’in de derslerine girmeye başlar. İleride kendisi de konservatuarda halk müziği hocası olacaktır. Aralarında çok yaş farkı olmasına ve Mesut Cemil Bey’in de evli olmasına rağmen genç Dürdane, hocasına âşık olur.
İLETİŞİM YAYINLARI
Beterotu
Yazan: Pınar Öğünç
Fazla erkekler, fazlasını isteyen kadınlar, komşular… Plazaların oksijen vakitleri, otobanların çiçekleri, ailelere mahsus adım sürüyüşleri… Gökyüzünden yağan kapılar, kendi bahçemizde biten beterotları… Şehre inen ve zaten şehirdeki yabaniler… Büyüyen bir çukur, nükseden bir ağrı, yükselen bir alarm. İyi, kötü, beter… Pınar Öğünç kendi içinin mutfağına geçiyor, kıvamlı öyküler hazırlıyor… Zamanı yakalıyor, anlıyor, hünerli bir dille anlatıyor.
Kör Baykuş
Yazan: Sâdık Hidâyet
Çeviri: Ali Fuat Bilkan
İran edebiyatını uluslararası edebiyatın bir parçası haline getiren ve “Doğu’nun Kafka’sı” olarak kabul edilen Sâdık Hidâyet’in, Kör Baykuş’u tek kelimeyle “benzersiz” bir metin: Zihni yavaş yavaş parçalanan, benliğini kaybeden kahramanıyla; neyin gerçek, neyin hayal olduğunun anlaşılamamasıyla; geçmişin ve şimdinin iç içe geçmesiyle; afyon dumanları arasında değişen, dönüşen atmosferiyle; melankolik, kötümser, karanlık ruh haliyle; huzursuz ediciliğiyle…
Mrs. Stone’un Roma Baharı
Yazan: Tennessee Williams
Çeviri: Fatih Özgüven
Karen Stone güzelliğiyle nam salmış Amerikalı bir tiyatro oyuncusudur. Ancak orta yaşı geçmektedir ve yaşlandığını kabullenmemekte direnmektedir. İşini bırakıp eşini de kaybedince yeni bir hayat kurmak üzere Roma’ya yerleşir. Burada bir yandan gücü ve parasıyla her şeyi elde etmeye çalışırken bir yandan da genç ve yakışıklı Paolo’yla bunlardan uzak bir ilişki kurmaya çalışır. Kendisine olan saygısını yitirmemek ve kapılıp gitmemek için savaşır ve zamanı durdurmanın yolunu arar.
YAPI KREDİ YAYINLARI
Altı Yaprak Üstü Bulut
Yazan: Hasan Gören
Jürgen, İkinci Dünya Savaşı sırasında Bulgaristan’da konumlanmış Nazi birliklerinde görevli bir askerdir. Elinde bir define haritasıyla Türkiye’ye geçer ve ormanda gizlenerek gömü arayışına girişir. Jürgen bu haritayı zamanında Türkiye’de Truva hazinesini bulup yurtdışına kaçıran Schliemann’ın ekibinde doktorluk yapmış dedesi Marcus’tan temin etmiştir. Gözünü bürüyen zenginlik hırsıyla insanlığını günbegün yitiren Jürgen, emeline ulaşmak için masumların canına kast etmekten hiç çekinmez.
Rüyet
Yazan: Derviş Zaim
Romanın baş kahramanı Sine adlı bir mimarın gözünden anlatılan hikaye, İstanbul’da günümüzde geçiyor. Sine, amcalarının yönettiği bir mimarlık/mühendislik şirketinde çalışmaktadır. Ancak şirketin borçları, mimarlık ve inşaat faaliyetlerinin günümüzdeki işleyiş biçimi onu gittikçe daha fazla rahatsız eder. Hayatının labirentinden bir çıkış yolu ararken eline hiç yayımlanmamış, yarım kalmış bir Birinci Dünya Savaşı hatıratı geçer. Hatıratta yazılanlarla kendi hayatı arasındaki küçük paralellikler dikkat çekicidir. Sine, bu metinle olan etkileşiminde ruhunu huzura erdirecek bir ipucu bulabilecek midir?
Yazılı Kaya
Yazan: Nursel Duruel
Nursel Duruel ikinci kitabı “Yazılı Kaya”da öykünün sınırsız olanaklarını araştıran, yeni biçimler yaratan, kısa, kıvrak, vurucu metinler ortaya koyuyor. Bilinçaltımızda yer etmiş kültürel simgelerle, geleneksel metaforlarla, kısacası tarih, arkeoloji ve mitolojiyle beslenen öyküyü şiirsel bir dile kavuşturuyor, masalsı bir havaya sokuyor. Dokunulmamış zamana, gidilmemiş yere, gizemli söze, anlaşılmamış insana ilişkin duyarlıklar geliştiren, imgeler üreten zengin bir kitap “Yazılı Kaya”.