Başak Kaptan, Elif Öner, Evren Erlevent, Evrim Kavcar, Kıymet Daştan, Sevgi Aka
Sergi 8 Nisan – 4 Haziran 2022
Barın Han
Hat sanatını konu edinen 1977 tarihli TRT belgeselinde Emin Barın, tesirinde kalıp heveslendiği geleneksel bir formdan, divânî yazıdan bahseder. Bu yazıdaki oynaklığı, hareketliliği, dinamizmi sevmiştir. Öğrencilerine fermanları gösterirken Barın, “… zamanında, ne yazık ki kendileri yeminli oldukları için, hattatlar bu yazıyı diğer kompozisyonlarda kullanamamışlar. Ben yeminli olmadığım için bu işe rahat rahat başladım” diyerek, esprili bir üslupla gelenekle içerden kurduğu esnek bağı ifade eder. “Yemin etmedim ki” geleneği gören, fakat onu geçmişe ve belirli bir kalıba hapsetmeyen, deneye, oyuna ve canlılığa yer açan bir yaklaşımın gülümseten bir ifadesidir. Bir özerklik ilanıdır.
Emin Barın’ın hafızasını yaşatırken, kültür sanat alanına da alternatif bir proje mekânı olarak kazandırılan Barın Han, 8 Nisan – 4 Haziran 2022 tarihleri arasında yemin etmedim ki sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi, içgüdüsel bir şekilde çekildikleri malzemelere ısrarla tutunan beş sanatçının mekânın belleğiyle kendi öznellikleri arasında çizmeye çalıştıkları hatlar üzerine kurulu. Sanatçılar, Başak Kaptan, Evren Erlevent, Evrim Kavcar, Kıymet Daştan, ve Sevgi Aka bir yılı aşkın sürdürdükleri yakın diyalog boyunca, kendi çalışma süreçlerini düşünsel ve sezgisel akrabalıkları bağlamında tartıştılar. Kesintili fakat uzun soluklu toplanmalarının ve paslaşmalarının potansiyeline yer açan bir ev sahipliğinde, Emin Barın’a dair öğrendiklerini kavramsal bir harita gibi arkalarına alıp, kendi hayatları ile kesişen noktaların tetiklediği tartışmalar eşliğinde üretimlerine devam ettiler. Kalıplar, geriye kalanlar, kalıba sığmamak, kalıptan taşmak, kalıbın aşınması, kalıpları kırmak, kalıp hatası gibi odaklar serginin hatlarının düşünsel olarak en belirgin olanlarıdır. Türlü denemeleri arasında “karından ve kenardan” diye nitelendirilebilecek üretimleri, açık olduğu süre boyunca değişiklikler gösterecek bir sergi formuna evrilir.
Emir Barın ve Barın ailesinin, Savaş Çevik’in, 1984 yılından beri cilt evinde çalışmaya devam eden Turan Coşkun’un kıymetli katkılarıyda üretim diline dahil olduğu yemin etmedim ki, handa ortaya çıkan yapıtlar kadar, tozu alınan, yeniden değerlendirilen ve canlanan işleri de bünyesine alır. Burada çalışmanın en cezbedici sorularından biri, mekânın sanatçı/zanaatkar/öğretmen/baba olarak itici gücü olan Emin Barın’ın yokluğunda, onun hatırasını geçmişe hapsetmek yerine canlı tutma ihtimalidir. Bu sergideki çalışmalarda geçmiş, ansızın kalkıp oynar; yaklaştıkça uzaklaşır. Zıpladığı da olur, titizlikle silindiği de… Geçmiş, tüm sürekliliği veya süreksizliğiyle; çizgili bir çarşaf, aile yadigârı bir yemek takımı, tekrar eden bir kelime, yuvarlanan topraktan bir nokta, veya bir pergel kutusu gibi türlü formlarda karşımıza çıkar. Hayal etmekle, hafıza da canlı tutulur.
Barın Han Binbirdirek Mah. Boyacı Ahmet Sk. No:4, Çemberlitaş